Bulimia Nervoza kelime anlamı ‘öküz açlığı’ dır. Bu bozuklukta sorun kontrol edilemeyen aşırı yemek yeme nöbetlerinin olmasıdır. Bu nöbetler sırasında kişi aldığı kalori miktarını üç binden yirmi bine kadar çıkarabilir. Hastalar nöbetler sırasında şuursuzca davranıp kendilerini kaybettiklerini söylüyorlar. Yeme nöbetlerinin sıklığı günde birkaç kez olabildiği gibi haftada bir kez bile olabilir. Dakikalar veya saatler sürebilir. Bu durumlar genellikle hastanın kendisini kaygılı, gergin ve sıkıntılı hissettiği durumlarda olur. Başlangıçta bu yemek yeme sıkıntılı durumdan kurtulmaya yardımcı olur ancak bir süre sonra suçluluk ve utanç duygusu hissetmeye başlarlar. Kendini kusturarak ya da laksatif kullanarak kilosunu kontrol etmeye başlar. Tanı için mutlaka kusmanın olması şart değildir. Hastalık gitgide ilerleyince hastalar refleks olarak kendi göğüs ve karın kaslarını kasarak kendilerini kusturmayı öğrenirler
Bulimikler yüksek karbonhidratlı besinleri aşırı miktarda aldıkları yeme nöbetleri için her gün belli bir zaman dilimi ayırırlar, daha sonrada yediklerini gizlice çıkarırlar. Bu hastaların kilosu genelde normaldir, ancak adet düzensizlikleri görülebilir. Hastaların yüz görünümü tipiktir. Yuvarlak şişmiş yanaklara karşın, beden zayıf görünür. Yüzdeki şişmenin nedeni tükürük bezlerindeki büyümedir. Yine kendini parmakla kusturmaya bağlı olarak ağız ve dişlerde çürükler, el parmaklarında deride kalınlaşma ve sertleşmeler vardır. Bulimikler, anoreksiyalı hastaların katı, kendine yönelik disiplinli, cezalandırıcı vicdani yapısına sahip değillerdir. Aksine, dürtüsel, sorumsuz ve disiplinsiz bir davranış biçimi sergilerler.
Fakat anoreksiyalı hastaların %40’ında da bulimia görülebilir. Bulimik hastaların yarısında tabloya kişilik ve dürtü kontrol bozuklukları eşlik eder. Alkol veya madde kullanımı, çalma, intihar girişimleri dürtüsel biçimde ortaya çıkar . Kızlarda erkeklere oranla 10 kat daha fazla görünür. Toplumda yaygınlığı %1 kadardır. Erkeklerde bulimia nadir görülür. Ancak bulimialı erkeklerin önemli bir kısmında cinsel kimlik sorunları ve cinsellikte problemler daha sık görülür. Bulimia nervoza da tanı aşağıda belirtilen DSM IV tanı kriterleri varlığında konur.
A. Yineleyen tıkanırcasına yeme ataklarının olması. Bir tıkanırcasına yeme atağı her ikisi ile belirlidir:
1. Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belli bir zaman diliminde yeme.
2. Bu atak sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması.
B. Kilo almaktan sakınmak için kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların yada diğer ilaçların kötüye kullanımı, hiç yemek yememe yada aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma
C. Tıkanırcasına yemek yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada iki kez olarak ortaya çıkmaktadır.
D. Kendini değerlendirirken anlamsız bir biçimde vücudun biçimi ve ağırlığından etkilenir.
E. Bu bozukluk sadece anoreksiya nervoza atakları sırasında ortaya çıkmamaktadır.
Tipleri:
1-Çıkartma olan tip: Bulimia nervozanın o sıradaki atağı sırasında kişi kendi kendine düzenli olarak kusmuş ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları kötüye kullanmıştır.
2-Çıkartma olmayan tip: Bulimia nervozanın o sıradaki atağı sırasında kişi, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi davranışlarda bulunmuş, ancak kendini kusturmamış ya da laksatif, diüretik ve lavmanları kullanmamıştır.
Gidiş ve Sonlanış
Hastalar çıkartma yöntemiyle elektrolit dengesini ileri düzeyde bozabilir ve bu durum kalp durmasına neden olabilir. Bu nedenle elektrolitleri izlenmelidir
Kusmaya bağlı özefajitler, Mallory-Weiss yırtıkları görülebilir
Laksatif kullanımına bağlı olarak kolon motilitesi bozulur, devamında intermittent konstipasyon ve ishal atakları görülür. Yine bulimik hastalarda görülen aşırı yeme atakları sırasında akut pankreatit gelişebilir. Kusmaya zorlamaya bağlı olarak artmış intratorasik basınç gözde konjoktival kanamalara, yüzde peteşi ve purpuraya sebep olur . Bulimia nervoza olguların yaklaşık yarısının tamamen düzeldiği, dörtte birinin kısmi düzelme gösterdiği ve diğer dörtte birinin kronikleştiği görülmüştür. Aileye yönelik terapiler tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır
Tedavi
Bulimia nervoza hastaları genellikle tedaviye hastalık başladıktan yıllar sonra başvururlar. Çoğunlukla tedaviye istekli görünürler ve çabucak iyileşmek istedikleri için beklenti içine girerler. Tedavide daha büyük yaş grubundaki hastalarda antidepresanlardan özellikle fluoksetinden yararlandığını gösteren çalışmalar vardır . Tedavide eşlik eden bozuklukların her biri ayrı ayrı kapsamlı bir plan içerisinde ele alınmalıdır. Hastaların %30’u kognitif davranışçı terapi ve psikoeğitimsel yaklaşımdan fayda görürler. Ancak kişilik bozukluğu eşlik edenlerde tedavi uzun dönemli ve destekleyici olmalıdır
2000 yılında APA (Amerikan Psyschiatric Association)’nın yayınladığı yeme bozukluklarında hastaneye yatırma kriterleri
1. kalp hızı <40/dk
2. ortostatik kan basıncı ve kalp hızı
3. kan basıncı <80/50 mmHg.
4. düşük potasyum, düşük fosfor düzeyi
5. vücut ağırlığı ideal vücut ağırlığının %75’inden az olması
6. hızlı kilo kaybı ve bunlara ek olarak intihara teşebbüs edenler.