Jod-basedow fenomeni; özellikle iyot eksikliğinin endemik olduğu bölgelerde tedavi amaçlı alınan, fazla iyot içeren lugol solüsyonu veya düzensiz kalp atışlarının tedavisi için kullanılan amiodaron kullanılması nedeniyle hastalarda sekonder olarak hipertiroidizm gelişmesi durumuna denir.
Radyoaktif iyot uptake’i düşüktür.
İyot alımıyla oluşan hipertiroidi nodül veya guatr varlığında gelişirse buna jod-basedow etki denir
Wolff-chaikoff etkisi:sağlıklı bireylerde, alınan fazla iyodun tiroid hormon sentezini inhibe etmesi sonucu ortaya çıkan hipotiroidi tablosuna “wolff-chaikoff etkisi” denir. bu etki için kabul gören mekanizma; iyodopeptitlerin, tiroid peroksidaz (tpo) mrna’sını ve protein sentezini geçici olarak inhibe etmesi ve buna bağlı olarak tiroglobülin iyodinasyonunu ve organifikasyonunu azaltmasıdır.
Kaçış etkisi: wolff-chaikoff etkisi birkaç gün sürer ve daha sonra intratiroidal iyodür organizasyonu devam eder ve t4 ve t3’ün normale döner. Burada kabul edilen mekanizma sodyum iyot simporterının (nıs) down regülasyonu ile intratiroidal inorganik iyot konsantrasyonunun azaltılması ve tpo-h202 sisteminin normal aktivitesine dönmesi sebebiyledir.
Klinik örnek: yeni doğan bebeğin göbek bakımı için iyot içerikli solüsyonların kullanımına bağlı olarak gelişen geçici hipotiroidi.
Jod-basedow fenomeni (sendromu): aşırı iyot alan hastalarda görülen hipertiroidi tablosudur. iyodürün neden olduğu bu tirotoksikoz tablosuna tiroidin iyodür fazlalığına normal adaptasyonunun kaybının neden olduğu düşünülmektedir.
Klinik örnek: iyotlu bir radyo-kontrast çalışmasından sonra gelişen hipertiroidi.
Wolff-chaikoff etkisi ve jod-basedow fenomeni için akılda tutulması için gereken önemli noktalardan birisi wolff-chaikoff etkisinin sağlıklı, jod-basedow fenomeninin hastalıklı bireylerde ortaya çıkmasıdır.
Jod Basedow fenomeni: Fazla miktardaki iyotun, tiroid hormon üretimini artırmasıdır. Bu kişiler genellikle tiroid nodülü veya Graves hastalığı olan kişilerdir. Bu durumlarda da adaptasyon gerçekleşmediği için alınan fazla iyot tiroid hormonu üretiminde kullanılır ve durumu ağırlaştırır
Wolff-Chaikoff Etkisi/Bloğu: Artan iyodür dozuna karşılık tiroitte iyodun organikleşmesinin azalması ve tiroksin sentezi olayının veriminin düşmesine verilen ad.
Wolff–chaikoff etkisi; yüksek dozda veya akut olarak iyot verilen hastalarda tiroid hormon sentezinin 3. ve 4. basamaklarını geçici olarak bloker eder.
Jod -Basedow etkisi (aynı zamanda Jod-Basedow sendromu ve Jod-Basedow fenomeni ) , diyet takviyesi, iyotlu kontrast tıbbi görüntüleme veya ilaç (esas olarak Amiodaron ) olarak iyot veya iyodür uygulamasını takiben hipertiroidizmdir .
Dolayısıyla bu fenomen, tipik olarak iyot bakımından zengin bir coğrafi bölgeye taşınan endemik guatrlı ( iyot eksikliğine bağlı ) bir hastada ortaya çıkan iyot kaynaklı hipertiroidizmdir . Ayrıca Graves hastalığı , toksik multinodüler guatr veya çeşitli tiroid adenomu türleri olan kişiler de iyot alırken Jod-Basedow etkisi riski altındadır çünkü tiroid, artan tiroid hormonlarından kaynaklanan olumsuz geri bildirime yanıt vermeyecektir . İyotun kaynağı diyetten, tıbbi görüntüleme için iyotlu kontrastın uygulanmasından veya amiodarondan (bir antiaritmik ilaç) olabilir.

Hipertiroidizm genellikle iyot uygulamasını takiben 2 ila 12 hafta içinde gelişir.
Bazı yönlerden Jod-Basedow fenomeni, iki fizyolojik dengeleme mekanizmasının ( Plummer etkisi ve Wolff-Chaikoff etkisi) zıttıdır; bunlar, karşılaştırmalı olarak incelendiğinde normal kişilerde ve tiroid hastalığı olan kişilerde meydana gelen kısa süreli tiroid hormonu baskılanmasını ifade eder. Büyük miktarlarda iyot veya iyodür yutulur.Ancak (Plummer ve Wolff-Chaikoff etkisinden farklı olarak), normal kişilerde tiroid hormonu sentezi ve salınımı hipofiz bezi tarafından kontrol edildiğinden Jod-Basedow etkisi normal tiroid bezleri olan kişilerde görülmez. TSH salgılanması (fazladan iyot alındığında hipertiroidizme izin vermeyen).
Tıbbi görüntüleme için iyotlu kontrast uygulamasında , toksik multinodüler guatr , Graves hastalığı veya Hashimoto tiroiditi gibi tiroid hastalığı olan kişilerde izleme endikedir . Aksi halde genel popülasyon için tiroid fonksiyon testleri ile rutin tarama yapılması genellikle mümkün değildir.
Jod-Basedow etkisi, adını Almanca iyot kelimesi olan “Jod” (Almanca’da tüm isimler büyük harfle yazılmıştır) artı etkiyi ilk kez tanımlayan Alman doktor Karl Adolph von Basedow’un adından almıştır . “Jod-Basedow” terminolojisi tercüme edilmek yerine, bozulmadan Almancadan aktarıldı.
Jod-Basedow fenomeni, bazen Graves hastalığının eşanlamlısı olarak kullanılan Basedow hastalığından farklıdır
