Von zumbusch hastalığı yada Generalize pustuler psoriazis

Von zumbusch hastalığı yada Generalize pustuler psoriazis

1-Psöriazis Vulgaris:

En sık görülen tipidir. (%90) Simetrik olarak diz, dirsek, saclı deri, lumbosakral ve genital bolgelerle yerleşir. Hastaların %30’unda tırnak değişiklikleri vardır.

2-Guttat psöriasis

En çok 7–14 yaş çocuklarda görülür. Genellikle B–hemolitik streptokoklara bağlı faranjit veya tonsillitten 2–4 hafta sonra gelişir. Karakteristik olarak damla şeklinde lezyonlar vardır. Aylar icinde spontan iyileşebilir, tedavisi en kolay olan tiptir.


3-Püstüler psöriazis:

a. Palmoplantar pustulozis

b. Generalize pustuler psoriazis (von zumbusch hastalığı): Deri bulguları ile beraber ağır sistemik bulgularla (ateş, atralji vb) seyreder. Steril pustullerle seyreder. Pustuller ağrılıdır. Generalize olup yuksek ateş ve lokosi–toza neden olabilir. Genellikle 3. trimesterde görülen gebelikteki pustuler psoriazise impedigo herpetiformis denir.

4-Eritrodermik psöriazis:

Cildin %80’i eritemlidir, genel durum kotudur. Tüm vücut derisini etkileyen kırmızı pullu lezyonlar vardır. Isı kaybı, su kaybı, protein ve elektrolit kaybı gelişebilir. Anhidroz, hipotermi ve hastalarda kalp yetmezliği geliştirebilecek dehidratasyon ve elektrolit kaybı vardır. Mortal seyredebilir

Jeneralize püstüler psoriasis (JPP) hızla gelişen, ateşle birlikte eritemli zeminde gözle görünür,  yaygın  ve  yüzeysel  steril  püstüllerle  ayırt  edilen,  çok  sayıda  organı  etkileyebilen,  sistemik  inflamatuvar bir hastalıktır.

JPP hızla gelişen, ateşle birlikte eritemli zeminde ortaya çıkan 2‐3 mm çapında, yaygın, yüzeysel steril  püstüllerle ayırt edilir. Klinik özelliklerine göre akut JPP (von Zumbusch), gebeliğin püstüler psoriasisi  (impetigo herpetiformis) ve infantil/jüvenil püstüler psoriasis olarak ayrılabilir

Generalize püstüler psoriasis, psoriasisin ana bulgusu steril püstüller olan akut, subakut veya nadiren kronik seyirli nadir bir formudur. Hastalığı tetikleyen faktörler arasında gebelik, sistemik kortikosteroid tedavisinin kesilmesi, hipokalsemi ve enfeksiyonlar sayılabilir. Psoriasis genellikle benign ve kronik bir seyir gösterirken, püstüler formları son derece ciddi veya fatal komplikasyonlara yol açabilir. Eritrodermi veya eksfoliatif dermatit derinin yaygın eritem ve deskuamasyonu şeklinde tanımlanabilir. Bazı deri hastalıklarının klinik görünümü eritrodermi şeklinde olabilir. Psoriasis, atopik dermatit, derinin T hücreli lenfoması ve ilaç reaksiyonları en sık eritrodermiye yol açan nedenlerdir. Eritrodermi, hastanın yaşamını tehdit edebildiği için hastanede tedaviyi gerektirebilir.

İlk  kez  von  Zumbusch  tarafından  1910  yılında  tanımlanan  akut  JPP  hızla  gelişen  ve  yaygın  bir   yerleşimle, eritemli zeminde ortaya çıkan 2‐3 mm çapında steril püstüllerle seyreder

Ateş başta  olmak  üzere  sistemik  bulgular  eşlik  eder.  Psoriasis  vulgarisle  birliktelik  gösterebilir  Hastalık  yetişkinlerde, özellikle 30‐50 yaş arasında gözlenir. Ito ve arkadaşlarının 2009‐2012 yılları arasında  9290  psoriatik  hasta  ile  yaptıkları  epidemiyolojik  çalışmada  JPP’nin  Zumbusch  tipi  %1.8  sıklıkta  gözlenmiştir  Ülkemizde  psoriasis  çalışma  grubunca  yapılan  1485  hastalık  çok  merkezli  çalışmada  JPP  oranı  %1.2  olarak  bulunmuştur 

Ayrıca  hastalık  kadınlarda  diğer  çalışmalara  benzer şekilde daha sık saptanmıştır. Hastalığın sıklığı Asyalılarda Kafkas kökenlilere göre daha sıktır

(Japonyada  7.46/milyon,  Fransada  1.76/milyon)   JPP  çocuklarda  oldukça  seyrek  gözlenir,  %0.62  oranında  bildirmişdir  Çocukluk  döneminde ailesel olgular daha sık gözlenir. 

Hastalığın  sebebi  tam  olarak  bilinmemekle  birlikte,  gelişiminden  çeşitli  ilaçlar  (terbinafin,  amoksisilin,  sulfonamidler,  yerel  kalsipotriol  ve  kortikosteroid  kombinasyonu,  katran  içeren  uygulamalar,  lityum,  hidroksiklorokin,  steroid  olmayan  anti  inflamatuvarlar,  analjezikler,  aspirin,  ritüksimab  vb.)  sorumlu  tutulmuştur 

Psoriasis  için  kullanılan  sistemik/yerel  güçlü  kortikosteroitlerin, bazende diğer sistemik tedavilerin (siklosporin) aniden kesilmesi ya da dozunun  azaltılmasına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Literatürde son yıllarda TNF inhibitörlerinin püstüler  psoriasis ataklarını arttırdığına ilişkin yayınlar bildirilmiştir

Ayrıca, özellikle stretrokokkal üst  solunum  yolu  enfeksiyonu  başta  olmak  üzere  çeşitli  enfeksiyonların,  gebelik,  hipoparatiroidi,  hipokalsemi,  kök  hücre  transplantasyonu,  ultraviyole  ve  güneş  yanığının,  aşılar  ve  stresin  de  tetikleyici olduğu düşünülmektedir  

Klinikte eritemli yamalar üzerinde veya kenarında 2‐3 mm çapında  steril püstüller gözlenir ve bu  püstüller zaman içinde püstül gölcüklerine dönüşerek deskuame olur. Göz tutulumu, oral mukoza  ve  tırnak  tutulumu  da  eşlik  edebilir.  Artralji,  miyalji,  karın  ağrısı,  bulantı,  interstisyel  pnömoni, kardiyovasküler yetmezlik, aseptik şok, akut böbrek yetmezliği, otit gibi diğer sistemleri de etkileyen tablolarla karşımıza çıkabilir

Laboratuvar  incelemesinde  lökositoz,  sedimentasyon,  CRP  ve  ASO  yüksekliği,  hipoalbuminemi,  hipokalsemi,  ALT,  AST,  ALP  ve  bilirubin  yükseklikleri  ile  renal  fonksiyon  testlerinde  yükselmeler  gözlenebilir

Tanı  için  üzerinde  tam  olarak  uzlaşılmış  kriterler  bulunmaz.  Japonya’  da  yayınlanan  yakın  tarihli  rehberde Fujita ve ark. tarafından tanı için hemen aşağıdaki 4 kriterin varlığı önerilmiştir;

1‐Ateş, halsizlik gibi sistemik belirtiler

2‐Yaygın  eritemle  birlikte  çok  sayıda,  steril  püstüller  ve  bunların  birleşmesi  ile  gelişebilen  püstül  gölcükleri

3‐Histopatolojide Kogoj’un spongioform püstülleri (nötrofilik subkorneal püstüller)

4‐Bu klinik ve histopatolojik belirteçlerinin tekrarlaması

Fujita ve ark. kesin tanıya yukarıdaki 4 kriterin varlığında ulaşılabileceğini, 2 veya 3 kriterin varlığı  durumunda hastaların şüpheli JPP olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir

Yakın tarihli diğer bir çalışma ise ağırlıklı olarak Avrupalıların  JPP tanısına bakışını yansıtmaktadır.

2017 yılında Journal of European Academy of Dermatology and Venereology’de yayınlanan püstüler  psöriasis tipleri uzlaşı raporuna göre, JPP için ayırt edici özellikler;

1‐Steril ve gözle görülebilir püstüllerin akral alanları tutmaması

2‐Psoriasis plakları üzerinde gelişmemesi

3‐En az 1 kez tekrarlaması veya 3 ay devamlılık göstermesi ve

4‐Akut  jeneralize  ekzantematöz  püstüloz  (AGEP)  gibi  ilaç  reaksiyonlarından  ayırt  edilmesi  olarak  belirlenmiştir. Ayrıca, JPP’ye psoriasis vulgaris eşlik edebileceği gibi tek başına da bulunabilir. Yine  JPP sistemik inflamasyon ile birlikte veya sistemik inflamasyon olmaksızın ortaya çıkabilir