Oogenezin hangi aşamasında folikülde cumulus ooforus görülür?
A) Primordial folikül
B) Primer folikül
C) Sekonder folikül
D) Graaf (antral) folikülü
E) Atretik folikül
CEVAP : D

1. Primordail Folikül
Fetusta bulunan yapısı primordial foliküldür. Yenidoğanda 2 milyon primordial folikülden % 99.9 u atreziye uğrayarak harap olur. Ancak 400-500 tanesi ovulasyon şansına sahiptir. Çünkü primordial folikullerin bir bölümü inaktif dururken, bir bölümü de sürekli gelişme göstererek, primer foliküle dönüşürler. Bu süreç preantral (sekonder) folikül olana kadar devam eder. Bu süreç FSH, LH dan bağımsız olarak meydane gelir.
2.Primer Folikül
Tek sıra yassı granuloza hücresiyle (Kübik epitel) döşelidir. Granuloza ile yumurta zarı arasında glikoprotein yapılı, ovumu örten zona pellusida oluşmaya başlar. Zona pellusida için pellusidin denilen protein yapılar bulunmaktadır. Zp1 -Zp2- Zp3 adı verilen bu proteinler spermin ovuma yapışmasında görev yaparlar. Hangi spermin ovuma gireceğini bu nedenle anne genomik yapısı belirler.
3.Sekonder (Preantral)
Granuloza hücreleri çoğalmış çok katmanlı hale gelmiştir. Zona pellusida katmanı tam olarak oluşur. Granuloza katı çevresine mezenşim hücreleri göç etmeye başlar. Birbirine paralel dizilir. İlk teka taslağı oluşmaya başlar. Bu dönemde granuloza hücreleri arasında Call-Exner cisimleri ortaya çıkar. Teka interna hücrelerinde LH reseptörleri ortaya çıkar.
4.Tersiyer (Antral-Graff) Folikül
Granuloza hücreleri arasında folikul sıvısı birikmeye başlar. (Antrum). Korona radiata hücreleriyle çevrili oosit, granuloza hücrelerinden oluşmuş cumulus ooforus denen çıkıntının içinde yer almaktadır.
Teka, granuloza,ovum arasında gap junction (neksus) lar ile bağlantılar kurulmuştur. Teka interna hücrelerinde LH reseptörleri gelişmiş ve LH kontrolünde androstenadion yapılmaktadır.
Yapılan androstenadion granuloza hücrelerinde aromataz etkisinde östrojenlere çevrilir. Aromataz enziminin aktivitesini FSH belirler.
Kadın üreme sistemi ovaryum, fallop tüpleri, uterus, vajen ve dış genital organlardan oluşur.

Cumulus oophorus ( discus proligerus ), hem yumurtalık folikülünde hem de yumurtlama sonrasında oositi çevreleyen bir hücre kümesidir . Antral folikülde membrana granülozanın bir uzantısı olarak kabul edilebilir . Bu hücrelerin en iç katmanı korona radiatadır . [
Döllenmenin gerçekleşmesi için bu hücre katmanına spermatozoanın nüfuz etmesi gerekir.
Cumulus oophorus’un fonksiyonları foliküler gelişimin ve oosit olgunlaşmasının koordinasyonunu içerir.
Mekanizmaları arasında amino asit taşınmasının ve sterol biyosentezinin uyarılması ve oosit gen transkripsiyonunun düzenlenmesi yer alır .
Aynı zamanda oositin mayotik yeniden başlaması için enerji substratları sağlar ve glikolizi destekler.
Cumulus oophorus hücreleri, bir oositin olgunlaşmasına ve sonunda döllenmesine büyük ölçüde katkıda bulunur. Folikülün boyutu büyüdükçe ve antrum geliştikçe, akrozom reaksiyonuna ve spermin oosite nüfuz etmesine yardımcı olmak için oosit çevresinde daha fazla kümülüs ooforus hücresi katmanı birikir. Cumulus oophorus hücreleri ile oosit arasındaki yakınlık, oosit gelişimi için hayati önem taşıyan çift yönlü iletişimi kolaylaştırır.
İn vitro fertilizasyon sürecinin bir parçası olarak , oosit kalitesini ve yumurtalık hiperstimülasyon protokolünün etkinliğini tahmin etmek için kümülüs hücrelerinin gen ekspresyon profili çıkarılabilir ve dolaylı olarak oosit anöploidisini , embriyo gelişimini ve gebelik sonuçlarını tahmin edebilir. Bu yönlerde artan bilgi, örneğin embriyo seçiminde faydalıdır .
Kümülüs hücrelerinin gen ekspresyon profilinde , artan ekspresyonun daha yüksek oosit yeterliliği veya daha iyi gebelik sonuçlarıyla ilişkili olduğu genler şunları içerir: HAS2 , GREM1 ve PTGS2.
Buna karşılık, artan ekspresyonun düşük oosit yeterliliği veya daha kötü gebelik sonuçlarıyla ilişkili olduğu genler şunları içerir: BDNF , CCND2 , CXCR4 , GPX3 , HSPB1 , DVL3 , DHCR7 , CTNND1 , TRIM28 , STAR , AREG , CX43 , PTGS2 , SCD1 ve SCD5 .