Tibia, proksimalde femur ile distalde ise tarsal kemiklerden talus ile eklem yapar.

Tibia, aşağıdaki kemiklerden hangisi ile eklem yapar?

A) Patella

B) Calcaneus

C) Talus ********

D) Os naviculare

E) Os cuboideum

Tibia, proksimalde femur ile distalde ise tarsal kemiklerden talus ile eklem yapar.

Tibia ve fibula ile talus arasında kurulu art. talocruralis ginglimus (troklear) tip eklemdir.

Ayak, fleksiyon-ekstensiyon hareketlerini bu eklemde yapar.

AYAK BİLEĞİ KEMİKLERİ (OSSA TARSI)

7 tanedir.

Proksimal sırayı calcaneus ve talus yapar. Distal sırayı ise, medialden-laterale; os cuneiforme mediale-os cuneiforme intermedium-os cuneiforme laterale-os cuboideum (C4; karbon 4 bağ yapar) oluşturur. Os naviculare, talus başı ile kuneiform kemikler arasındadır.

TALUS

En yüksekteki tarsal kemik olup, ayak arkusunun anahtar kemiğidir (key bone).

Vücut ağırlığı tibia aracılığıyla talus’a iletilir. Vücut ağırlığını destekler ve dağıtır.

Calcaneus, os naviculare, tibia ve fibula ile eklem yapar.

Talus’a kas tutunmaz, sadece ligamentler tutunur.

Sinus tarsi; talus boynunun plantar yüzündeki sulcus tali ile, calcaneus’taki sulcus calcanei’nin karşılıklı gelerek oluşturduğu bu boşlukta, lig. talocalcaneum interosseum bulunur.

Aşık kemiği, talus “ayak bileği” ya da astragalus, ayak bileğinin alt kısmını oluşturan talus kemiklerinden birisidir.

Tibia ve fibulanın uzantısı olan medial ve lateral malleolüs ile, tarsus kemikleri içerisinde, altta calcaneus ile ve önde naviküler kemik ile eklem yapar. Bu eklemler aracılığı ile, vücudun tüm ağırlığını ayağa aktarır.

Talus kemiklerinin içerisinde ikinci en büyük kemik olan olan aşık kemiği, vücutta kıkırdak ile kaplı yüzey oranı en yüksek olan kemiklerden biridir.

Distal ucundan giren kan damarlarından retrograd olarak aldığı kan akımı ile de ayrıcalıklıdır.

Düzensiz bir yapıda olmakla birlikte, os talus 3 kısımda incelenebilir: Baş, boyun, ve vücut.

Kemiğin ön tarafında, baş kısmı naviküler kemiğin eklem yüzünü taşır. Baş ile vücut arasında düzensiz bir alan oluşturan boyun, küçük damar kanalları ile doludur.

Talus’un kan dolaşımı kısıtlıdır. Bu nedenle kırıklarının iyileşmesi uzun sürer.

TIBIA

Femur’dan sonra iskeletin ikinci en uzun ve en ağır kemiğidir.

En büyük foramen nutricium’u olan kemiktir. Bu delikten geçen nutrisiyen arter, a. tibialis posterior’un dalıdır.

Tuberositas tibiae; gövdesinin üst bölümünde bulunan bu pürtüklü alana, m. quadriceps femoris (bacağın esas ekstensör kası)’in tendonu (lig. patellae) tutunur.

Tibia’nın alt ucunun iç tarafından aşağı doğru uzanan kaim çıkıntıya malleolus medialis denir. A. tibialis posterior un pulsasyonu, malleolus medialis’in arkasında alınır.

Bu çıkıntının arka yüzü üzerindeki sulcus malleolaris’ten, m. tibialis posterior’un tendonu geçer.

Tibia’nın en zayıf bölümü orta ve distal 1/3 lük parçalarının birleşme yeridir ve en çok buradan kırılır. Hazırlıksız yapılan uzun yürüyüşlerde meydana gelen march kırığı (stress kırığı), daha çok tibia’nın 1/3 distal bölümünde olur. Tibia gövdesinin kırıklarında, a. tibialis anterior ile n. fibularis (peroneus) profundus yaralanabilir.

Proksimal tibia kırıkları (kondüler ve plato) yaygındır. Çoğu lateral tibial platodadır. A. poplitea yada a. tibialis anterior yaralanabilir.

Toddler kırığı (yürümeye yeni başlayan kırığı); çocuklarda alt ekstremitenin en sık karşılaşılan kırıkları, tibia ve fibula kırıklarıdır. 4 yaşından küçük çocuklarda tibia’nın spiral kırıkları sık olarak görülür. Özellikle yürümeye yeni başlayan çocuklarda görüldüğü için, toddler kırığı olarak isimlendirilir. 5-10 yaşları arasındaki çocuklarda ise tibia’nın transvers kırıkları daha sıktır.

Osgood-Schlatter hastalığı; ligamentum patellae’nin kronik ve tekrarlayan çekmeleri sonucu olan, tuberositas tibiae yüzeyindeki küçük kopma (avulsiyon) kırıklarıdır. 11-14 yaş arası adolesanlarda sıktır. En sık görülen traksiyon apofizitidir.

FİBULA

Kemik grefti olarak kullanılan fibula’nın ana fonksiyonu, kaslar için tutunma yeri sağlamaktır. Direk olarak vücut ağırlığının taşınmasında fonksiyonu yoktur.

Femur’la eklem yapmaz.

Caput fibulae; m. biceps femoris sonlanır.

Collum fibulae; n. fibularis (peroneus) communis ile komşudur.

Alt ucundan aşağıya uzanan çıkıntıya malleolus lateralis denir. Bu çıkıntının arkasında bulunan derin oluk yani sulcus malleolaris’ten, m. fibularis (peroneus) longus ve brevis’in tendonu geçer.

Malleolus lateralis arkasından yüzeyel olarak n. suralis ve v. saphena parva geçer.

N. fibularis (peroneus) communis, alt ekstremitenin en çok yaralanan siniridir. Seyri sırasında collum fibulae’nin dış yüzüne komşu geçer. Fibula boynu yada fibula başı kırıklarında sık olarak yaralanır.

Konjenital sifiliz Hutchinson triadıdı

1-Kılıç kını tibia, çökük burun

2-Testere diş

3-İnterstisyel keratit

Ayrıca

4-Sağırlık

5-Vezikül ve bül