Skafoidden sonra en sık olarak görülen trikuetrum kırıkları genellikle üç tipte incelenir: Dorsal korteks kırıkları, açık ara en sık görülen tiptir. Bu yaralanma tipi için farklı mekanizmalar ortaya atılmıştır. Aşırı palmar fleksiyon ve radyal deviyasyon, dorsal radyotrikuetral ve trikuetroskafoid bağların çekmesi ile kopma kırıklarına, el bileğinin ekstansiyonunda hamatum proksimal köşesinin uyguladığı makaslama kuvveti ise trikuetrumun distal dorsalinde kırığa neden olabilir
Diğer bir mekanizmayı ise Levy tanımlamıştır.
En sık görülen yaralanma şekli olan el üzerine düşme sonucu el bileğinin dorsifleksiyon ve ulnar deviyasyona gelmesi ve ulna stiloidinin trikuetruma keski gibi dayanması ile yontulma tarzında kırık oluşur. Daha sonra yapılan bir çalışma da, trikuetrum kırığı olan hastaların ulna stiloid boylarının, yaralanması olmayan bireylere göre anlamlı olarak uzun olduğunu göstererek bu mekanizmayı desteklemiştir.
Cisim kırıklarına ikinci sıklıkta rastlansa da, bunlar oldukça nadirdir. Yüksek enerjili bir yaralanma gerektirdiğinden, daha çok perilunat çıkıklarla birlikte görülürler
Direkt grafide görülmeleri küçük parça ve kopma kırıklarına göre daha kolay olsa da, şüphede kalınan durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans (MR) ile aranmalıdır. Böylece, erken tanı ile ağrı nedeni olabilecek kaynamama durumu engellenebilir. Trikuetrumun volar kopma kırıkları da bildirilmiştir. Bunlar volar trikuetral bağların hasarları ile birlikte olduklarından, gözükenden daha ciddi yaralanmalar olup karpal instabilite oluşturabilir. Smith ve Murray, volar kopma kırığı nedeniyle tedavi edilen beş hastanın tümünde ağrının devam ettiğini ve çeşitli seviyelerde instabilite saptandığını bildirmişlerdir
Trikuetrum kırıklarının neredeyse tamamı dorsal kırığı şeklinde olduğundan 4–6 hafta immobilizasyonu içeren konservatif yöntemler ile tedavi edilirler. El bilek travmalarında, düşünülenden daha fazla kemik ve yumuşak doku yaralanması olabilmektedir. Kırıklarla birlikte de görülen bu durumlarda da yine çoğunlukla konservatif tedavi uygulanır. Diğer karpal kemiklerde olduğu gibi, travma sonrası kırık saptanmayan ağrılı durumlarda konservatif tedaviye rağmen ağrının devam etmesi halinde de MR görüntüleme ile ileri inceleme, gizli hasarları ortaya koyarak tedavinin etkinliğine yardımcı olabilir. Hastaya kırığın kaynamayabileceği anlatılmalıdır.
Bu durum şikayete yol açarsa, ağrıya neden olan parça eksize edilebilir. Trikuetrum cisim kırığının da, her ne kadar daha ağır travmalar sonucunda veya perilunat çıkık varlığında görülse de, tedavisi ilk olarak konservatiftir; kaynamaması nadirdir. Trikuetrum cisim kırığının geç (travmadan bir ay sonra) tanınıp sekiz haftalık alçı tedavisine rağmen kaynamadığı bir hastada, kemik grefti kullanılarak başarılı osteosentez bildirilmiştir.
Trikuetrum cisim ve dorsal kırığının birlikte görüldüğü bir başka olgu ise beş haftalık alçı tedavisi ile tamamen iyileşmiştir. Belirgin biçimde ayrışmış kırıklarda cerrahi tedavi gündeme gelebilir. İnstabilite saptanan durumlarda, erken bağ onarımı ile birlikte kırığın cerrahi tedavisi yapılmalıdır. Radyografilerde instabilite bulgusu olmayan, tek başına görülen cisim kırıklarında dahi muhtemel bağ lezyonları olabileceği akılda tutulmalı hatta MR ile aranmalıdır. Önceden belirtildiği gibi volar kopma kırıkları oldukça nadirdir. MR görüntüleme ile muhtemel instabilite araştırılmalı ve tedavi, kopan küçük parçanın tespiti yerine karpal stabilitenin yeniden oluşturulmasına odaklanmalıdır.

Triquetral kırıklar , genellikle triquetrum’un dorsal yüzeyinde oluşan karpal kemik kırıklarıdır . Triquetral kırıklar, ulnar stiloidin çarpması, kesme kuvvetleri veya güçlü bağ dokularından kopma sonucu oluşabilir. Skafoidden sonra en sık görülen ikinci karpal kemik kırığıdır .
En sık görülen öykü, karpal ekstansiyonda uzatılmış ele gelen travmadır : ağrı genellikle bileğin ulnar tarafındadır ve bileğin ekstansiyonu/fleksiyonuyla şiddetlenir. Muayenede elin sırtında şişlik ve triquetrum’un hassas dorsal yüzü görülebilir
Patoloji
Ulnar deviasyonda yaralanma mekanizması genellikle açık el üzerine düşmedir. Daha az yaygın olarak, elin sırtına doğrudan bir darbe sonucu da oluşabilir; bu durumda genellikle diğer karpal kırıklar da görülür.
Radyografik özellikler
Sıklıkla görülen üç kırık şekli vardır, dorsal avülsiyon kırıkları, triquetral gövde kırıkları ve volar avülsiyon kırıkları. Dorsal avülsiyon kırıkları tüm triquetral kırıkların yaklaşık %95’ini oluşturur, geri kalanların çoğu gövde kırıklarıdır
1-Dorsal avülsiyon kırığı
Düz filmde, dorsal kopma yaralanmaları en iyi şekilde lateral projeksiyonda tespit edilir; burada tipik olarak triquetral kemiğin arkasında uzanan kopmuş bir kemik parçası görülür (kaka yapan ördek işareti ). BT veya MR, kopma yaralanmalarının tespiti için geleneksel radyografilerden daha hassas olabilir.
2-Triquetral gövde kırığı
Triquetral cisim kırıkları, vücutta belirgin kırık çizgileri şeklinde görülür ve en iyi bileğin oblik projeksiyonunda görülürler, ancak kapsamı daha iyi açıklamak için kesitsel görüntüleme gerekebilir.
3-Volar avülsiyon kırıkları
Volar avülsiyon kırıkları, palmar ulnar triquetral/lunotriquetral ligamanın avülsiyonlarıdır ve en iyi şekilde bileğin radyal sapma projeksiyonunda görülür 3 .
Tedavi ve prognoz
Cerrahi müdahale nadiren gereklidir, ancak sürekli semptom gösteren çip kırıklarında eksizyon gerekebilir.