“Bir veya daha fazla lenf grubunun çıkarıldığı tüm diseksiyonlar” tanımı, Selektif Boyun Diseksiyonu (SBD) için oldukça yerinde ve özlü bir ifadedir. Bu tanım, SBD’yi radikal veya modifiye radikal diseksiyonlardan ayıran temel prensibi vurgular: sadece kanserin yayılma riski yüksek olan belirli lenf nodu seviyelerinin çıkarılması, diğerlerinin (ve genellikle kritik non-lenfatik yapıların) korunması.
Selektif Boyun Diseksiyonu (SBD) Nedir?
SBD, baş ve boyun kanserlerinin cerrahi tedavisinde uygulanan, fonksiyonu koruyucu bir cerrahi yaklaşımdır. Amacı, boyundaki potansiyel veya kanıtlanmış metastatik lenf nodlarını çıkarmak ve bölgesel kontrolü sağlamaktır. Ancak, klasik radikal diseksiyonda olduğu gibi tüm lenf nodu seviyeleri (I-V) ve kritik non-lenfatik yapılar (sternokleidomastoid kas, spinal aksesuar sinir, internal juguler ven) rutin olarak çıkarılmaz. Bunun yerine, primer tümörün yerleşimine ve lenfatik drenaj paternlerine göre seçici olarak belirli lenf nodu grupları hedeflenir.
SBD’nin Temel Prensibi
Baş ve boyun bölgesindeki kanserlerin lenfatik yayılımı, genellikle belirli ve öngörülebilir yolları takip eder. Örneğin, ağız boşluğu tümörleri genellikle boynun üst seviyelerindeki lenf nodlarına (Seviye I, II, III) yayılırken, gırtlak veya hipofarinks tümörleri daha çok orta ve alt seviyeleri (Seviye II, III, IV) etkileyebilir. Bu bilgiye dayanarak, SBD’de sadece bu olası yayılım alanındaki lenf nodu grupları çıkarılır.
SBD’nin Avantajları
- Daha Az Morbidite: Klasik radikal ve hatta modifiye radikal diseksiyonlara göre daha az cerrahi travma, daha az kan kaybı ve daha kısa hastanede kalış süresi.
- Fonksiyon Korunumu: Sternokleidomastoid kas, spinal aksesuar sinir ve internal juguler ven gibi önemli yapıların korunması, ameliyat sonrası boyun hareketliliğinin, omuz fonksiyonunun ve kozmetik görünümün daha iyi olmasını sağlar. Bu, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır.
- Etkin Onkolojik Kontrol: Uygun seçilmiş hastalarda (özellikle boyunda klinik olarak lenf nodu tutulumu olmayan veya sınırlı tutulumu olan hastalarda), SBD’nin radikal diseksiyonlarla benzer onkolojik sonuçlar (bölgesel kontrol ve sağkalım) sağladığı gösterilmiştir.
SBD Tipleri
Primer tümörün lokalizasyonuna göre farklı SBD tipleri tanımlanmıştır, bunlar çıkarılan lenf nodu seviyelerine göre adlandırılır:
- Supraomohyoid Boyun Diseksiyonu (SND I-III): Genellikle ağız boşluğu tümörlerinde kullanılır. Seviye I, II ve III lenf nodları çıkarılır.
- Lateral Boyun Diseksiyonu (SND II-IV): Genellikle orofarinks, hipofarinks ve larenks tümörlerinde kullanılır. Seviye II, III ve IV lenf nodları çıkarılır.
- Posterolateral Boyun Diseksiyonu (SND II-V): Genellikle başın arkasındaki veya üst boyundaki cilt tümörlerinde kullanılır. Seviye II, III, IV ve V lenf nodları ile suboksipital ve retroauriküler nodlar çıkarılabilir.
- Anterior (Santral) Boyun Diseksiyonu (SND VI): Tiroid kanserlerinde ve subglottik larenks tümörlerinde kullanılır. Tiroid bezinin önündeki ve trakea çevresindeki lenf nodları (Seviye VI) çıkarılır.
Endikasyonlar
SBD’nin endikasyonları dikkatle belirlenir ve genellikle bir multidisipliner ekip tarafından değerlendirilir:
- cN0 boyun: Yani klinik ve radyolojik olarak boyunda metastatik lenf nodu bulunmayan ancak okült (gizli) metastaz riski yüksek olan hastalar (örneğin, bazı T2 veya daha ileri evre oral kavite veya orofarinks tümörleri). Bu durumda SBD, hem tanısal (evreyi belirleme) hem de tedavi edici (mikroskobik hastalığı ortadan kaldırma) amaçla yapılır.
- Sınırlı cN+ boyun: Bazı durumlarda, sınırlı sayıda veya küçük boyuttaki klinik pozitif lenf nodları olan hastalarda da (özellikle adjuvan radyoterapi ile birlikte) SBD düşünülebilir.
Selektif boyun diseksiyonu, baş ve boyun kanseri tedavisinde modern cerrahi prensipleri yansıtan, fonksiyonel korumayı ön planda tutan ve onkolojik olarak etkili bir yaklaşımdır.