İnflamatuvar Bağırsak Hastalıklarının (İBH) etiyolojisi (nedenleri) oldukça karmaşıktır ve multifaktöriyeldir.

İdiyopatiktirler. Otoimmün değildirler. Bu ifade, İBH’nin nedeni tam olarak bilinmediği için “idiyopatik” kabul edildiğini belirtir. “Otoimmün değildirler” ifadesi ise, klasik anlamda bir otoimmün hastalık gibi, vücudun doğrudan kendi dokusuna karşı birincil bir saldırı olmamasından kaynaklanabilir. Bunun yerine, genetik yatkınlığı olan bireylerde çevresel faktörlerin (özellikle bağırsak mikrobiyotası) tetiklediği, bağırsak mukozasında anormal bir immün yanıtın oluşması söz konusudur.

Etiyolojide:

1-Genetik: NOD2 (En önemli), ATG16L1, IRGM mutasyonları: Bu gen mutasyonları sadece Crohn hastalığında görülür ve Crohn hastalığına yatkınlığı artırır. NOD2, bakteriyel peptidoglikanı tanıyan bir intasellüler reseptördür ve bağışıklık yanıtını düzenlemede rol oynar. Bu genlerdeki mutasyonlar, bağırsak bariyer fonksiyonunu ve bakteri temizliğini bozabilir. IL-23 reseptör polimorfizmleri: Bu polimorfizmler hem Ülseratif Kolit (UC) hem de Crohn hastalığına karşı koruyucudur. Yani, bu gen varyantlarına sahip olmak İBH geliştirme riskini azaltır.

2-Aberan mukozal immün yanıt: Th17 (TH1 tipi) aktivasyonu özellikle Crohn hastalığını artırır. Th17 hücreleri, sitokinler (özellikle IL-17) üreten T yardımcı hücrelerdir ve inflamatuvar yanıtlarda rol oynarlar. Crohn hastalığında bu hücrelerin aşırı aktivasyonu, kronik inflamasyona katkıda bulunur. TH2’nin IL-13 salgılaması ÜK patogenezinde yer alır. Th2 hücreleri, antikor üretimini ve alerjik reaksiyonları yöneten T yardımcı hücrelerdir. Ülseratif Kolit’te IL-13 gibi Th2 sitokinlerinin rolü, mukozal hasara katkıda bulunabilir.

3-İntestinal epitel disfonksiyonu: Özellikle NOD2 defekti Crohn hastalığında intestinal epitel defektine neden olur. Bağırsak epitel bariyerinin bütünlüğünün bozulması, bağırsak içeriğindeki bakteri ve antijenlerin lamina propriaya sızmasına izin vererek anormal immün yanıtı tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir.

4-İntestinal bakteri kolonizasyonu: Bakteri sayısının bu hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bağırsak mikrobiyotasının (flora) dengesizliği (disbiyozis), İBH gelişiminde önemli bir çevresel faktör olarak kabul edilmektedir. Belirli bakteri türlerinin aşırı büyümesi veya faydalı bakterilerin azalması, immün yanıtı etkileyebilir.

5-Diğer risk faktörleri: Apandisit atağı geçirmek ÜK riskini azaltır. Bu ilginç bir bulgudur ve apendiksin bağışıklık sistemindeki rolü veya bağırsak mikrobiyotasını etkileme şekliyle ilgili olabileceği düşünülmektedir.

—————-

İnflamatuvar barsak hastalıkları (İBH), başlıca Crohn hastalığı ve ülseratif kolit (UC) olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bu hastalıklar idiopatiktir (kesin nedeni bilinmez) ve klasik anlamda otoimmün hastalıklar değildir. Ancak immün sistemin anormal aktivasyonu, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile gelişirler.

İnflamatuvar Barsak Hastalıklarının (İBH) Etiyolojisi

1. Genetik Yatkınlık

Crohn hastalığı için daha baskındır. En sık mutasyonlar: NOD2 (CARD15): Crohn’da en güçlü genetik risk faktörü. ATG16L1 ve IRGM: Otofaji ve mikrobiyal temizliği etkiler – sadece Crohn’da risk artar.

IL-23R polimorfizmi: Hem UC hem de Crohn hastalığı için koruyucu olabilir.

2.Aberran Mukozal İmmün Yanıt

Crohn hastalığında: TH1 ve TH17 hücre aktivasyonu baskındır. Bu hücrelerden salgılanan IL-17, IFN-γ, ve TNF-α, inflamasyonu artırır.

Ülseratif kolit (UC)’te: Daha çok TH2 benzeri yanıt görülür. IL-13 salgısı, mukozal hasarı tetikler. Klasik TH2 profilinden farklıdır ama atipik TH2 yanıtı vardır.

3. İntestinal Epitel Disfonksiyonu

NOD2 mutasyonları, Crohn hastalığında: Bağırsak epitel bariyerinin bozulmasına, Antijen sunumunda bozukluklara neden olur. Mukozal bütünlüğün bozulması, immün sistemin bakterilere anormal yanıt vermesine yol açar.

4. Mikrobiyota (Bağırsak Florası) Değişiklikleri

Normal mikrobiyota dengesinin bozulması (disbiyozis) hem Crohn hem UC’de rol oynar. Özellikle: Adherent-invasive E. coli (AIEC): Crohn hastalarında artmış olabilir. F. prausnitzii azalması, anti-inflamatuvar etki kaybına neden olabilir.

5. Diğer Risk Faktörleri

Sigara: Crohn hastalığını ağırlaştırır. UC’ye karşı koruyucu olabilir.

Apandisit: Çocuklukta geçirilmiş apandisit, ülseratif kolit riskini azaltır.

Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ): Mukozal bariyeri bozarak atakları tetikleyebilir.

Batı tipi diyet ve antibiyotik kullanımı da riski artırabilir.

Özetle

FaktörCrohnÜlseratif Kolit (UC)
Genetik (NOD2, ATG16L1)✅ (Belirgin)❌ (Daha az önemli)
TH1 / TH17 aktivasyonu
TH2 benzeri yanıt (IL-13)
Epitel defekti✅ (NOD2 ile)Daha az belirgin
Mikrobiyota rolü
Apandisit geçirme❌ (koruyucu etki var)