Memenin invazif lobüler karsinomu

Memenin invaziv lobüler karsinomu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a-Bilateral ve multisentrik olarak en sık görülen meme karsinomudur

b-%65 olguda tümör çevresinde LCIS (+), ER +), HER2 (-) dir

c-CDH1 mutasyonu (+) dir.

d-En sık olarak lenf metastazından da önce AC ve plevra metastazı yapar*****

e-“Hedef tahtası” yada “boğa gözü” paterni gösterir.

———————

Memenin invaziv lobüler karsinomu (ILC), invaziv meme kanserlerinin ikinci en sık görülen tipidir ve tüm meme kanserlerinin yaklaşık %10-15’ini oluşturur. İnvaziv duktal karsinomdan (IDC) sonra gelir. ILC’nin kendine özgü klinik, radyolojik ve histopatolojik özellikleri vardır, bu da onu IDC’den ayırmayı ve yönetimini farklılaştırmayı önemli kılar.

1. Histopatolojik Özellikler (Mikroskopik Görünüm):

ILC’nin en belirgin mikroskopik özelliği, kanser hücrelerinin genellikle gevşek bir şekilde, kohezif (birbirine yapışık) olmayan kümeler halinde büyümesidir. Bu, hücrelerin normalde birbirine bağlanmasını sağlayan E-cadherin adı verilen hücre adezyon proteininin kaybından kaynaklanır.

  • Tek Sıralı (Hint Katarı) Dizilim: Hücreler genellikle tek tek veya ince, tek sıralı dizilimler (Hint katarı deseni) halinde meme stroması (bağ dokusu) içinde invazyon gösterirler.
  • Hedef Tahtası (Targetoid) Desen: Bazı durumlarda kanser hücreleri, meme duktusları veya lobülleri etrafında konsantrik (hedef tahtası benzeri) bir desen oluşturabilir.
  • Hücre Tipi: Hücreler genellikle küçüktür, tekdüzedir (monomorfik) ve belirgin bir nükleer atipi (çekirdek düzensizliği) göstermeyebilir. Bazı durumlarda “vakuollü” veya “yüzük hücre” (signet-ring cell) morfolojisi görülebilir.
  • Desmoplastik Reaksiyon: Tümör, çevresindeki bağ dokusunda yoğun bir skar (nedbe) dokusu reaksiyonuna yol açabilir, bu da kitlenin elle hissedildiğinde sert olmasına katkıda bulunur.

2. Klinik ve Radyolojik Özellikler:

ILC’nin histolojik yayılım paterni, onun klinik ve radyolojik sunumunu etkiler:

  • Palpasyon (Elle Muayene): IDC gibi belirgin bir kitle oluşturmak yerine, ILC genellikle daha yaygın bir şekilde, meme dokusu içinde yayılmış infiltrasyon şeklinde büyür. Bu nedenle, elle muayenede diffüz bir sertleşme veya kalınlaşma olarak hissedilebilir, ancak belirgin bir kitle olmayabilir.
  • Mamografi: ILC’nin tespiti, IDC’ye göre daha zor olabilir.
    • Genellikle spiculated (dikenli kenarlı) bir kitle yerine, daha düzensiz bir dansite artışı, distorsiyon (dokusal bozulma) veya asimetri olarak kendini gösterebilir.
    • Mikrokalsifikasyonlar (küçük kireçlenmeler) IDC’de olduğu kadar yaygın değildir.
  • Ultrasonografi: Yine, düzensiz, hipoekoik bir alan veya dokusal bozulma olarak görülebilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): ILC’nin yaygınlığını ve multifokal/multisentrik (birden fazla odaklı) doğasını daha iyi gösterdiği için ILC tanısında ve cerrahi planlamasında özellikle faydalıdır.
  • Multifokalite/Multisentrisite: ILC’nin tek bir odakta değil, meme içinde birden fazla yerde veya aynı kadran içinde birden fazla odakta gelişme eğilimi daha fazladır.
  • Bilateralite: Her iki memede aynı anda veya farklı zamanlarda görülme riski IDC’ye göre daha yüksektir.

3. Moleküler Profil:

  • Hormon Reseptör Pozitifliği: ILC’lerin büyük çoğunluğu (%90’dan fazlası) Östrojen Reseptörü (ER) ve/veya Progesteron Reseptörü (PR) pozitiftir. Bu, hormon tedavisine (anti-östrojen ilaçlar) iyi yanıt verdikleri anlamına gelir.
  • HER2 Negatifliği: Genellikle HER2 negatiftirler.
  • Proliferasyon Oranı (Ki-67): Genellikle düşük veya orta dereceli proliferasyon hızına sahiptirler.
  • E-cadherin Eksikliği: Bu, ILC’nin diagnostik bir işaretidir ve hücreler arasındaki kohezyon kaybına yol açar.

4. Metastaz Paterni:

ILC, diğer meme kanseri tiplerinden farklı bir metastaz paternine sahip olabilir. Klasik olarak kemiklere, akciğerlere, karaciğere ve beyine yayılmanın yanı sıra, ILC’nin daha sıklıkla sindirim sistemi (mide, bağırsaklar), periton (karın zarı), retroperiton (karın boşluğunun arkası), overler (yumurtalıklar) ve meninksler (beyin zarları) gibi atipik bölgelere metastaz yapma eğilimi olduğu bilinmektedir.

5. Tedavi:

ILC’nin tedavisi, genel olarak IDC’ninkine benzer prensiplere dayanır ancak bazı özel hususlar içerir:

  • Cerrahi: Lumpektomi (meme koruyucu cerrahi) veya mastektomi yapılabilir. Ancak ILC’nin yaygın ve multifokal/multisentrik büyüme eğilimi nedeniyle, IDC’ye göre daha geniş cerrahi rezeksiyonlar veya mastektomi daha sık gerekebilir. Cerrahi sınırların temizliği, dağınık infiltrasyon nedeniyle zor olabilir.
  • Aksiller Lenf Nodu Değerlendirmesi: Sentinel lenf nodu biyopsisi veya aksiller lenf nodu diseksiyonu yapılır.
  • Radyoterapi: Meme koruyucu cerrahi sonrası lokal nüks riskini azaltmak için radyoterapi uygulanır.
  • Hormon Tedavisi: ILC’lerin büyük çoğunluğu hormon reseptör pozitif olduğu için, genellikle hormon tedavisi (örn. tamoksifen, aromataz inhibitörleri) adjuvan (ameliyat sonrası) veya metastatik hastalıkta önemli bir tedavi seçeneğidir.
  • Kemoterapi: Genellikle düşük proliferasyon hızı ve hormon reseptör pozitifliği nedeniyle, standart risk faktörleri (lenf nodu pozitifliği, tümör boyutu) göz önüne alınarak kemoterapi kararı verilir. HER2 negatif oldukları için HER2 hedefli tedaviler kullanılmaz.

6. Prognoz:

Genel olarak, ILC’nin prognozu, aynı evredeki IDC ile benzer kabul edilir veya bazen hafifçe daha iyi olabilir. Ancak, ILC’nin yaygın büyüme paterni ve atipik metastaz eğilimi nedeniyle, tanısı ve takibi daha zorlayıcı olabilir.