Karatiko-kavernöz fistül

Karotikokavernöz fistül (KKF), şah damarının göz arkasındaki parçası ile şah damarı yakınındaki bir toplardamar arasında, bir kısa devre şeklinde, direkt bağlantı oluşmasıyla ortaya çıkan hastalıktır. Karotikokavernöz fistül, genellikle travma sonrasında şah damarının yırtılarak etrafındaki toplardamarla ağızlaşması sonucunda oluşur. Şah damarı içindeki yüksek basınçlı kan akımı, düşük basınçlı olması gereken toplardamar içine yönlenir. Bu durum, toplardamar içinde basıncın artmasına neden olur. Gözden gelen kanın boşalmasını da sağlayan bu toplardamar içinde basınç artışı, hastanın gözünde çok ciddi şikayetlerin ortaya çıkmasına neden olur. Gözün kanlanmasını bozan bu durum, tedavi edilmezde kalıcı görme kaybıyla sonuçlanır.

Karotikokavernöz fistülün gözde oluşturabileceği şikayetler şunlardır:

  • Gözde kızarıklık ve kaşıntı
  • Gözün, öne doğru çıkması
  • Göz kapağında aşırı şişlik ve kızarıklık
  • Bulanık görme veya görme kaybı
  • Gözde şiddetli ağrı
  • Başağrısı


Toplardamar sistemi içindeki basınç artışı, beyin toplardamarlarını da etkileyebilir. Böyle bir durumda, beyinden çıkıp kalbe gitmesi gerek kanın akımında yavaşlama oluşur ve beynin kanlanmasında ciddi problemler gelişebilir. Bu durumdaki hastalarda epilepsi (sara) nöbeti, beyin kanaması gibi ciddi şikayetler ortaya çıkabilir.

Karotikokavernöz fistülün tedavi yöntemi, endovasküler tedavidir

Bu tedavi, damar içinden anjio ile gerçekleştirilir. Damar içinden özel mikrokateter (plastic tüp) ile şah damarının yırtıldığı noktaya ulaşılır. Yırtık noktası, değişik malzemeler ile damar içinden kapatılır. Hasta tedaviye dakikalar içinde cevap verir. Hastanın gözle ilgili şikayetleri, dakikalar içinde azalmaya başlar ve 1-2 gün içinde tamamen yok olur.

İnternal karotid arter ile kavernöz sinüs arasındaki anormal arteriyovenöz anastomozlar Karotikokavernöz Fistül olarak adlandırılırlar. Direkt ve indirekt şeklinde farklı klinik sunumu olan iki geniş kategorisi vardır. Direkt ya da yüksek akımlı KKF’de internal karotis arter ile kavernöz sinüs arasında; indirekt ya da düşük akımlı olanlarda ise internal veya eksternal karotis arterin dalları arasında anormal bağlantı vardır. %75 oranında travmatiktir. Direkt karotikokavernöz fistül vakaları acil müdahale gerektirir ve ilk tedavi seçeneği endovasküler tedavi olmalıdır. Bunlar arasında transarteriyel, transvenöz sıvı embolizan ajan, koil, balon veya kombine tedavi sayılabilir. Özellikle son dekatta endovasküler alandaki hızlı gelişmeler karotikokavernöz fistül tedavisinde mortalite ve morbibite oranlarını düşürerek etkin tedavi olanağı sağlamıştır

Kavenöz sinüs (KS) venöz sinüs olmaktan çok, trabeküler yapısı sebebi ile aslında bir pleksusu andırır. Sfenoid ve temporal kemikler boyunca sınırlandırılmıştır.Medial duvarını abdusens siniri ve kavernözin ternal karotid arter (İKA) oluştururken, lateral duvarı okulomotor, troklear ve trigeminal sinirin oftalmik ve maksiller dalları oluşturur. İki dura tabakası arasında bulunduğu için KS interdural kabul edilir. Göz ve orbita boyunca superior ve inferioroftalmik venlerden, KS’ye drene olan venöz kan akımı daha sonra inferior ve superiorpertozal sinüs ile transvers sinüs boyunca posteriorda juguler vene drene olur (1). Yoğun bir şekilde okülosempatik lifler tarafından sarılmış olan İKA kavern özsegment KS’nin medial kenarında devam eder ve hipofiz bezi bir çift kavernöz sünüs arasındaki sellatursicada yerleşmiştir. Kavernöz sinüs ve karotidarteriyel sistemi arasındaki anormal vasküler bağlantıların varlığı Karotikokavernöz Fistül (KKF) nedenidir. İKA kavernöz segment ana trunk veya karotis sistemin menigeal dallarında meydana gelen bir duvar hasarı sonrası KS içerisinde arter ve venöz yapılar arası anormal ilişkiler belirir. Sıklıkla yüksek debili fistüllerdir ve nadir olarak İKA kavenöz segment anevrizma rüptürüne bağlı olabilir

Düşük veya yüksek akım hızlarına, anatomik özelliklerine (direkt, indirekt) veya etiyolojilerine (spontan, travmatik) göre sınıflandırılabilirler. Kraniofasial alanda en sık görülen arteriyovenöz fistüller travmatik karotikokavernöz fistüllerdir. İnternal karotid arterin ya da intrakavernöz dallarından birinin rüptürüne ikincil olarak gelişirler. En yaygın kullanılan sınıflandırma arteryel beslenme esas alınarak yapılmıştır .

Barrow sınıflaması:

Tip A- IKA ve kavernöz sinüs arasında travmatik veya spontan direkt fistül

Tip B- Dural KKF (IKA-Kavernöz sinüs arası)

Tip C- Dural KKF (Eksternal karotid arter-Kavernöz sinüs arası)

Tip D- Dural KKF (Eksternal karotid arter + IKA-Kavernöz sinüs arası