Alkol Biyomarkörleri ve Tayin Yöntemleri; Kandaki fosfatidiletanol düzeyleri, önceki alkol tüketiminin belirteçleri olarak kullanılır. Özellikle Phosphatidylethanols (PEth); carbohydrate deficient transferrin (CDT), urinary ethyl glucuronide (EtG) ve ethyl sulfate (EtS) den daha duyarlıdır.

Alkol düzeyinin tespitinde birçok biyomarkör kullanılmaktadır. Bunlardan biri rutin biyokimyasal testlerdir; ancak, biyokimyasal testlerin sonuçları kronik alkol kullanımından etkilenir ve test sonuçlarında artış gözlemlenir. Biyokimyasal testlerin alkol dışında diğer faktörlerden de etkilenebildiği düşünülmektedir. En sık kullanılan yöntem kanda ve idrarda yapılan doğrudan etanol miktar tayinidir. Serum, idrar, nefes veya vücut sıvılarında etanol tespiti gibi doğrudan alkol biyomarkörleri, alkol tespiti için altın standart olarak kabul edilmektedir. Fakat; alkol vücuttan hızla atıldığı için, bu biyomarkörler yalnızca son alkol alımını test etmek için kullanılır. Doğrudan alkol belirteçleri kısa süreli tespitte etkili olduğu için dolaylı alkol testleri giderek daha fazla kullanılmaktadır. Dolaylı alkol testleri çoğunlukla etanol metabolitlerinin ölçümüne dayanmaktadır.

Alkol karaciğerdeki transferazlar tarafından metabolize edilir ve kanda, idrarda veya saçta ölçülebilen etil-glukuronid (EtG) veya etil sülfat metabolize olur.

Alkol lipidlerle etkileşime girdiğinde, yağ asidi etil esterleri ve fosfatidiletanol (PEth) üretilir.

Alkol alımı, 5-hidroksi triptopol/5-hidroksi-inindol-3-asetik asit oranında bir artış anlamına gelen serotonin katabolizmasını da değiştirebilir. Bu nedenle, serum PEth seviyesinin alkol tüketimi ile yüksek bir korelasyona sahip olduğu düşünülmektedir

Nefes Alkol Testi

Nefes alkol testi, 1970’lerden bu yana trafikte alkol kontrolü için kan alkol konsantrasyonunun belirlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. Nefes alkol testinin temel prensibi kandaki alkol ile alveoler havadaki alkol arasındaki orana dayanmaktadır. Kandaki alkol ile nefesteki alkol oranı 1:2100’dür. Birçok alkolmetre cihazı bu oranı kullanarak nefesteki etanol miktarını kandaki etanol miktarına dönüştürmektedir. Kandaki etanolün saptanması için alkolmetrede çıkan değer 2100 ile çarpılır ve mg/L cinsinden kandaki alkol miktarını yansıtır.

İdrar Alkol Tayini

İdrarda etanol tayini, nefes alkol testi ve kan alkol testlerine göre daha az tercih edilen bir yöntemdir. İdrarda alkol testi sosyal hizmet kurumları, ceza adaleti sistemi veya alkol rehabilitasyon programlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Alkol tüketildikten sonra, alınan dozun %2’si 7 saate kadar idrarda saptanabilmektedir  İdrar örneklerinde etanol tespiti EtG testi ile yapılmaktadır. Bu test ile etanolün parçalanma ürünü olan EtG varlığı tespit edilebilmektedir. EtG testi çok düşük seviyelerdeki alkolü tespit edebilen oldukça hassas bir yöntemdir. Bu test ile kişinin son üç gün içerisinde alkol kullanıp kullanmadığına karar verilebilir. Çok düşük (100-500 ng/mL) ve düşük pozitif EtG testi (500-1000 ng/mL) son üç gün içinde yüksek doz (yoğun) alkol alımını veya son 36 saat içinde düşük doz (hafif) alkol alımını; “yüksek” pozitif EtG testi (>1000 ng/mL) aynı gün veya bir önceki gün ağır alkol alımı veya aynı gün hafif alkol alımını işaret etmektedir.

Kan alkol konsantrasyonu (BAC), bir kişinin kanındaki alkol yüzdesinin (etanol) ağırlık/hacim (a/h) cinsinden ifadesidir. Alkol etkisinde araç kullanımının, trafik kazalarına ve bu kazaların sebebiyet verdiği ölümlere neden olduğunu gösteren birçok araştırma bulunmaktadır. Bu nedenle, birçok ülke trafik yasalarında alkol etkisinde araç kullanmayı yasaklarken, kandaki alkol düzeyinin yasal alkol limiti üstündeki değerini suç olarak kabul etmektedirler. Yasal alkol limiti ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Türkiye, Avusturya, Arjantin, Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da 0.5 promil iken, Norveç ve İsveç’te 0.2 promil, Arnavutluk’ta ise 0.1 promildir. Azerbaycan, Çek Cumhuriyeti, Romanya’nın da aralarında bulunduğu sekiz ülkenin trafik kanunlarında ise sarhoşluk halinde araç kullanılması yasaklanırken, kandaki alkol miktarı kanunla kısıtlanmamıştır. Rusya ise yalnızca “sarhoşluk” terimiyle standardı belirlemektedir. Bazı ülkelerde daha genç ve deneyimsiz sürücüler için daha kısıtlayıcı BAC limitleri bulunmaktadır. Avusturya, Avustralya, Kanada, Hırvatistan, İtalya, Makedonya, Yeni Zelanda, Slovenya, İspanya ve Amerika Bileşik Devletleri bu ülkelerdendir ve bu ülkelerde yaş sınırları veya deneme süreleri bulunduğundan, bu durumlarda daha düşük BAC seviyeleri uygulanmaktadır

Ülkemizde alkollü araç kullanımının yasal sınırı 18 Ekim 1983’te yayınlanan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesi ve 16 Haziran 1985’te yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 110. Maddesi (uyuşturucu ve keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin etkisi altında araç sürme) ile özel araç sürücüleri için 0.5 promil (50 mg/dL) düzeyine kadar araç kullanımına izin verilmişken, profesyonel sürücülerde (otobüs, kamyon, taksi sürücüleri ile resmi araç sürücülerinde) alkollü araç kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelgede, alkol-metre ile yapılan test sonucunda, sürücü alkollü çıkarsa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5 maddesi gereğince para cezası ile cezalandırıldığı, aracının trafikten men edildiği ve sürücü belgesine (6) ay süreyle el konulduğu bildirilmiştir

Fosfatidiletanoller ( PEth ), yalnızca fosfolipaz D’nin (PLD) etkisiyle etanol varlığında oluşan bir fosfolipit grubudur . Kanda birikir ve yavaşça atılır, bu da onu alkol tüketimi için yararlı bir biyobelirteç yapar. PEth’nin ayrıca alkol zehirlenmesinin semptomlarına katkıda bulunduğu düşünülmektedir .

PLD ile PEth sentezi ; a) PLD’nin su (üst/kırmızı) ile etanol (alt mavi) ile transfosfatidilasyonunu karşılaştıran çizgi film. b) substrat fosfatidilkolin (PC) ve ürünler fosfatidik asit (PA) ve fosfatidiletanolün (PEth) kimyasal yapıları