Kolanjiyositler safra kanalının epitel hücreleridir. Bunlar, küçük lobüler arası safra kanallarında küboidal epiteldir, ancak porta hepatis ve ekstrahepatik kanallara yaklaşan daha büyük safra kanallarında sütunlu ve karbonat salgılayan hale gelirler. Safra asitlerini taşıyarak hepatosit sağkalımına katkıda bulunurlar.

Sağlıklı karaciğerde kolanjiyositler, bikarbonat ve su salınımı yoluyla safra salgılanmasına katkıda bulunur. Çeşitli hormonların ve lokal olarak etkili mediatörlerin kolanjiyosit sıvısı/elektrolit sekresyonuna katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bunlar arasında sekretin, asetilkolin, ATP ve bombesin bulunur.

Kolanjiyositler, elektrolitlerin aktif taşınmasıyla tahrik edilen safra asidinden bağımsız safra akışı yoluyla hareket eder. Buna karşılık, hepatositler, ATP güdümlü taşıyıcılar aracılığıyla safra asitlerinin kanaliküler sekresyonuna bağlanan safra asidine bağlı safra akışı yoluyla safra salgılar. Bu, ozmotik bir etki yoluyla sıvı ve elektrolitlerin pasif transselüler ve paraselüler salgılanmasına neden olur.

Klinik önem

Kolanjiyositlerin düzensiz işleyişi, “kolanjiyopatiler” olarak bilinen çeşitli patolojik durumların merkezindedir. Bu hastalıklar primer biliyer siroz, primer sklerozan kolanjit, AIDS kolanjiyopati, kaybolan safra kanalı sendromları, Alagille sendromu, kistik fibroz ve biliyer atreziyi içerir. Genellikle kolanjiyopatiler için en iyi veya tek iyileştirici tedavi seçeneği karaciğer naklidir ve grup olarak kolanjiyopatiler hem yetişkin hem de pediatrik karaciğer nakillerinin önemli bir yüzdesini oluşturur.