Frontal korteksin, bazal ganglionlar ve talamusla karşılıklı bağlantıları, frontalsubkortikal döngüleri oluşturur. Bu devreler beynin çeşitli alanlarından gelen ve birbirleriyle ilişkili olan bilgileri organize ederler. Dorsolateral prefrontal, orbitofrontal ve medial frontal olmak üzere üç frontal-subkortikal vardır
Bu devreler frontal loblardan köken alıp, striatal yapılara projekte olmakta, striatumdan globus pallidus ve substansia nigraya uzanmakta, bu iki yapıdan özgün talamik çekirdeklere projekte olup tekrar frontal loblara geri dönmektedir
Ağların her biri, yönetici işlevlerin farklı bir yanı ile ilişkilidir
Dorsolateral prefrontal devre; tasarlama, planlama, problem çözme ve soyut düşünme gibi yürütücü işlevlerle ilişkilidir ve lezyonlarında apati, abuli, kararsızlık, kişilik değişiklikleri ve planlamada bozukluk gözlenir.
Yürütücü işlev bozukluğu yaşayan kişiler, genellikle somut nitelikte cevaplar verip bilişsel esneklik gösteremezler ve muhakeme bozukluğu sergilerler. Yani yargılamaları bozulabilir. Bir sorunu çözerken uygun bir strateji belirleyemezler, değişen görev zorluklarına göre yeni düzenlemeler yapamazlar
Bu durum bazen depresif bozukluk ile karışabilmektedir. Her ne kadar hastalarda etkinliklere karşı zevk ve ilgi kaybı, kayıtsızlık olsa da mutsuzluk duygusunun eşlik etmemesi, çökkün bir duygudurumun olmaması ile depresif bozukluktan ayrılır
Orbitofrontal döngü, ise duruma uygun davranışsal yanıt oluşturmada, emosyonel bilgilerin entegrasyonundan ve inhibisyon yanıtından sorumludur. Lezyonlarında dürtüsellik, kişilik değişiklikleri, çocuksuluk, dishinhibisyon, saldırganlık, ve hafıza problemleri gibi belirtiler görülebilir. Orbitofrontal lob hasarı oluşan kişi, sosyal kuralları yok sayıp ve uygunsuz davranışlarda bulunabilir. Bununla birlikte sol orbitofrontal devre lezyonları depresif duygudurumla, sağ orbitofrontal devre lezyonları yükselmiş (eleve) duygudurumla ilişkilidir
Orbitofrontal korteks hasarı olan hastalarda ödülle ilişkili, tanımaya dayalı öğrenmede bozukluk olduğu gösterilmiştir
Medial frontal döngüde ise süperior medial bölge lezyonlarında akinetik mutizm, inferior medial bölge lezyonunda ise retrograd ve anterograd amnezi ve konfabulasyon görülür Medial frontal devre ve anterior singulat korteks lezyonlarında ise kişide motivasyon kaybı ve apati görülebilir
Bu üç devre haricinde dilin ifade ve anlatım merkezlerini içeren frontal operkulum lezyonlarında ise Broca afazisi görülebilir
Klinik olarak FLS’de görülen belirtiler genelde “dorsolateral sendrom” ve orbitomedial sendrom” olarak iki farklı sendrom olarak tanımlanır
Mesulam (1986) bulgulardaki farklılıklara dikkat çekerek orbitomedial frontal alanı paralimbik korteks, dorsolateral frontal alanı da heteromodal korteks olarak tanımlamıştır. Orbitomedial FLS’de; anozmi, amnezi ve konfabulasyon, disinhibe kişilik değişiklikleri çocuksuluk, şakacı eğilim, seksüel dishinhibisyon, ve saldırganlık görülmektedir
Orbital korteks, olfaktör yoldan direkt projeksiyonların yanısıra, temporal lob bölgelerinden de sekonder olfaktör projeksiyonları almaktadır
Orbitofrontal korteks lezyonu oluşturulan deney hayvanlarında zayıflamış koku ayrımı bildirilmiştir . Bu nedenle kokulara karşı duyarsızlık ve koku alamama FLS düşünülen olgularda orbitofrontal bir lezyonu akla getirmelidir. Sorumsuz davranışlar, ve instabil duygudurumu görülen diğer semptomlardandır
Dorsolateral korteks hasarlarında; temporal ve sensoryal entegrasyonda, planlama, hedefe yönelik işlevlerin sürdürülmesinde ve davranış esnekliğinde bozulmalar oluşmaktadır. Kararsız, apatik, işlerini yapamayan bir kişilik ortaya çıkmaktadır