FRONTAL LOB SENDROMU (FLS)
Genellikle travmatik veya neoplastik bir frontal lob lezyonu sonrası görülen davranış ve kişilik değişikliklerine denir. Bu sendromun temel özellikleri problem çözmede yetersizlik (amaca odaklanma, karar verme, yargıda bozukluk vb) ve emosyonel bozukluklardır (uygusuz sosyal davranışlar vb). Hasta, sosyopatik, hipomanik, sınır tanımayan, teşhirci ve öfkeli, ani patlamalara veya şiddete eğilimli; ya da deprese, apatik, öz bakımı düşük, perseverasyona eğilimli hale gelebilir. İlk defa Belçikalı Doktor De Nobele tarafından 1835’te tanımlanmıştır. De Nobele, bir aşk meselesi nedeniyle kendini başından vuran 16 yaşındaki François V.’yi ameliyat etmiş, mermi çekirdeğini ve “frontal lobun merkezi kısmı” olarak tanımladığı beyin dokusunu çıkartmıştır. Ameliyattan sonra iki yıl daha yaşayan François’in karakterinin tamamen değiştiğini vurgulayan De Nobele, bu değişimin onu daha akıllı ve neşeli yaptığını söylemiştir
Bu konudaki en ünlü vaka ise demir yolu işçisi Phineas P. Gage’in geçirdiği kaza sonrası 1,25 inç (≈3,18 cm) çapındaki demir çubuğun sol yanağından girdikten sonra sol göz çukuru ve beynin ön kısmını kat ederek kafatasından çıkmasıyla gerçekleşen yaralamasından sonra Dr. Harlow tarafından tanımlanmıştır. Bu kazadan sonra yakınları Gage’in bambaşka biri olduğunu, sorumsuz, saygısız ve kaba birine dönüştüğünü ifade etmişlerdir
Dr. David Ferier ise, serebral lokasyonların fonksiyonlarının tanımlandığı ilk makalelerden olan yazılarında Gage’in yaralanmasına atıfta bulunarak frontal lobun ileri yürütücü fonksiyonlardan sorumlu olduğunu ileri sürmüştür