Faz kontrast mikroskobu, mikropların iç detaylarının incelenmesini sağlar. Bu mikroskopi biçiminde, paralel ışık demetleri farklı yoğunluktaki nesnelerden geçerken, bir demetin dalga boyu diğer ışık demetine göre “faz”ın dışına çıkar. Kondansatörde ve objektif lenste halka şeklindeki halkaların kullanılmasıyla, fazdaki farklılıklar büyütülür, böylece faz içi ışık, faz dışı ışıktan daha parlak görünür. Bu, organizmanın veya örneğin üç boyutlu bir görüntüsünü oluşturur ve iç yapıların daha ayrıntılı analizine izin verir.
Floresan Mikroskobu: Florokrom adı verilen bazı bileşikler, kısa dalga boyundaki ultraviyole veya ultramavi ışığı emebilir ve daha yüksek görünür dalga boyunda enerji yayabilir. Bazı mikroorganizmalar doğal floresan (otofloresan) gösterse de, floresan mikroskopi tipik olarak organizmaları floresan boyalarla boyamayı ve daha sonra özel olarak tasarlanmış bir floresan mikroskobu ile incelemeyi içerir. Anti-nükleer antikor, ANCA, Liver kidney mikrozomal antikorları da floresan mikroskop ile tanınabilir.
Karanlık Alan Mikroskobu: Aydınlık alan mikroskoplarında kullanılan aynı objektif ve oküler lensler, karanlık alan mikroskoplarında kullanılır; bununla birlikte, iletilen ışığın numuneyi doğrudan aydınlatmasını önleyen özel bir yoğunlaştırıcı kullanılır. Sadece eğik saçılan ışık numuneye ulaşır ve lens sistemlerine geçer, bu da numunenin siyah bir arka plana karşı parlak bir şekilde aydınlatılmasına neden olur. Treponema pallidum (sifilizin etiyolojik ajanı) ve Leptospira spp. gibi son derece ince bakterileri tespit etmeyi mümkün kılar. Bu yöntemin dezavantajı, ışığın organizmaların içinden geçmek yerine etraftan geçmesidir, bu da onların iç yapılarını incelemeyi zorlaştırır.
Tanı
T.pallidum’un kültürü yapılamaz ve basit boyalarla boyanmaz.
Tanıda primer, sekonder ve konjenital sifilizdeki lezyonlardan karanlık saha incelemesi kesin tanı.
Birinci dönem sifilizde non treponemal testler şankr oluşumundan 1-4 hafta sonra pozitifleşir.
Karanlık alan mikroskopisi oral ve rektal lezyonlar için sonuç vermez.