Sklerozan adenozis

Sklerozan adenozis: Glanduler hucreler arasını dolduran fibroz dokunun arttığı lobuler lezyonlardır.

Ele gelen kitle veya mamografide şupheli goruntu olarak karşımıza cıkarlar. 30 yaş oncesi nadiren gorulurler. Tedavi gereksizdir. Kemoprevensiyon onerilmez.

—————-

Sklerozan adenozis (SA) terminal lobuler ünitte asiner, miyoepitelyal ve konnektif dokuyu etkileyen benign proliferatif tipte bir meme hastalığıdır.

Mammografide ve ultrasonografide nodüler ve vizualize SA, nodüler sklerozan adenozis (NSA) olarak tanımlanır.

NSA, SA’nın atipik bir radyolojik presentasyonudur.

Bu tarz lezyonlar ince ve kalın iğne biyopsilerinde SA tanısı aldığında tanının güvenilirliği açısından kuşku uyandırabilir.

Sklerozan adenoz (SA), meme dokusunu etkileyen benign proliferatif tipte bir meme hastalığıdır.

Terminal duktal lobüler ünitelerdeki asiner, miyoepitelyal ve bağ dokusu ve bir alt tipi adenoz . SA, geniş bir şekil yelpazesine sahip bir ayırıcı tanıdır. ultrason (USG) ve mamografideki (MG) çeşitli meme lezyonlarını taklit eder.

SA, bir adenoz tümörü veya nodüler sklerozan adenoz (NSA) olarak tanımlanır. Klinik olarak ele gelen bir kitle ve USG veya MG’de nodüler bir lezyon olarak ortaya çıkar

SA meme bezinin iyi huylu proliferatif bir lezyonudur benign biyopsilerin %27,8’inde ve meme ile ilgili postmortem çalışmaların %3,1’inde bulunmuştur

SA daha fazla perimenopozal yaş grubunda sık görülürken NSA genellikle 30-45 yaş aralığında görülür

—————–

Sklerozan Adenozis aslında meme’deki asinusların sayıca arttığı ve bu asinusların komprese ve distorsiyene olduğu bir yapıya sahiptirler.

Sklerozan adenozis’in hafif, orta ve ağır olmak üzere üç tipi vardır.

Hafif ve orta tipi meme kanseri riskini artırmaz. ve bunlar sklerozan adenozis’in %80’ini oluştururlar.

Ağır sklerozan adenozis’e florid hiperplazi de denir ve bu da sklerozan adenozis’in %20’sini oluşturur meme kanseri riskini 2 kat artırır.

Sklerozan adenozis yaptığı kalsifikasyonlarla meme kanseri ile radyolojik olarak en çok karışan lezyondur.

Sklerozan Adenozis memenin benign proliferatif hastalıklarından biridir.Terminal duktus başına düşen asinüs sayısı artmıştır. Normal asinus yapısı değişmiş ve miyoepitel hücresi baskın hale gelmiştir. Meme içinde birden fazla, küçük, sert, yumuşak nodüller, fibröz doku olarak gözlenir.

Sklerozan Adenozis Bulguları: Ağrı. Sklerozan adenosis deneyimi olan birçok kadın ağrılarının menstrual siklus ile bağlantılı olduğunu belirtmiştir. Çoğu durumda, sklerozan adenosis rutin mamogram sırasında veya göğüs cerrahisi sonrasında tespit edilir. Biyopsi ile tanıyı doğrulamak gerekir çünkü görüntüleme ile meme kanserinden ayırt etmek zordur.

Sklerozan adenosis fokal olabilir veya yaygın bir lezyon olarak görülebilir. Vakaların %80’inde fiziksel olarak görülebilir bir bulgu yokken bazı durumlarda deride retraksiyona neden olabilir.

Sklerozan Adenozisin Tedavisi ve Prognozu: Tedavisi eksizyondur. Sklerozan adenozis pre-malign bir lezyon kabul edilmese de sonraki dönemlerde gelişebilecek bir meme kanseri için risk faktörü olarak görülmelidir. Yapılan çalışmalar sklerozan adenozis olan kadınlarda meme kanseri için 1,5 2 kat daha yüksek risk olduğunu göstermiştir.

——–

Sklerozan adenozis: Bağ dokusunun aşırı artması ile giden glandüler lobullerin epiteli ve myoepiteli kaynaklı proliferatif değşikliğidir. Fibroadenom, papillom veya duktal adenom gibi benign stromal meme lezyonları ile birliktelikleri sıktır. Karsinomayla karışabilir ancak lobüler konfigürasyon korunmuştur.

Sklerozan adenozis, dezmoplazinin eşlik ettiği glandüler lobüllerin epitelinden ve myoepitelden kaynaklanan proliferatif değişikliklerdir. Fokal, generalize ve tümör benzeri proliferasyon olmak üzere başlıca üç alt gruba ayrılır. Sklerozan adenozis sıklıkla FA, papilloma veya duktal adenom gibi diğer benign stromal meme lezyonları ile birlikte izlenir. Nadiren de olsa atipik lobüler hiperplazi ya da lobüler karsinoma in situ ile birliktelik gösterebilir. Bu grup adenozisde genel popülasyona oranla malignite riski yaklaşık 1,5–2 kat fazladır. Mikroglandüler adenozis küçük boyutlu tubüllerin bağ ve yağ dokusu içerisine doğru büyüme gösterdiği benign bir adenozis grubudur. MMG incelemede dansitesi yüksek, tümör benzeri lezyonlar şeklinde gözlenir ancak nadiren generalize formda izlenebilir.

Radiyal skar tek ya da multipl sayıda, fibröz ve elastoid bir merkez çevresinde nonneoplastik fokal tubuler proliferatif değişiklikleri ifade eder. Santral fibröz merkezden perifere doğru radiyal şekilde genişler ve bu alanda sıklıkla bulgulara intraduktal epitelyal hiperplazi eşlik eder. MMG incelemede sıklıkla spiküler konturlu ve yüksek dansiteli alanlar olarak izlenir ve bu görünümü ile invaziv karsinomları taklit eder. Bu lezyon içersinde yer alan atipik hiperplazi alanlarından tübüler, duktal ya da lobüler karsinoma gelişebileceği akılda tutulmalıdır