OSSİFİKASYON (KEMİKLEŞME, OSTEOGENESIS)
Fetal hayatta yada kemik tamiri sırasında, mikroskopik olarak gelişmekte olan ilk kemik dokusuna woven kemik (primer kemik, immatür kemik) denir.
Kemikleşme iki şekilde olur.
1-İntramembranöz kemikleşme; kemiğin direk olarak mezenşimden kemikleşmesidir. Mezenşimal hücreler kemik matriksini salgılayan osteoblast’lara farklılaşır. Hızlıdır ve acil koruma gerektiren kemiklerde görülür. Genellikle yassı tip kemiklerde (kafa kemikleri gibi) olur.
2-Endokondrol kemikleşme; mezenşimden oluşan bir hiyalin kıkırdak modelin, kemiğe dönüşmesi ile olan kemikleşmedir. Yavaştır. Ekstremitelerdeki uzun ve kısa kemiklerin çoğu bu tip kemikleşme gösterir.
Clavicula, kısmen intramembranöz ossifikasyon gösteren tek ekstremite kemiğidir.
Kemikleşmenin ilk başladığı yere primer ossifikasyon merkezi denir. Bir uzun kemikte primer ossifikasyon merkezi gövdeye isabet eder ve diaphysis olarak bilinir. Sekonder ossifikasyon merkezleri ise her iki artiküler uca isabet eder ve epiphysis olarak bilinir.
El ve ayak iskeletindeki uzun kemiklerin (metatarsallar, metakarpallar ve falankslar) sadece bir tane epifizi vardır. Falankslar ile birinci metakarpal ve birinci metatarsal kemiğin bazislerinde (proksimal epifiz), diğer metakarpal ve metatarsal kemiklerin başlarındadır (distal epifiz).
Diyafiz, her iki uçtaki epifiz’den cartiiago epiphysialis’le ayrılır. Epifizyal kıkırdağa yakın diyafiz bölgesine metaphysis denir. Epifizyal kıkırdak ve metafiz, kemiğin uzunlamasına büyümesini sağlar. Epifiz kıkırdağının büyümesi sona erdiğinde kemiğin uzaması da son bulur. Epifiz kıkırdağının yerini kemik dokusu alır ve epifiz ile diyafiz tam olarak birleşir. Epifiz kapanması denilen bu durum, uzun kemiklerde genellikle 20 yaş civarında olur ve büyüme plağının kalıntısı, çizgi şeklinde (epifiz çizgisi, linea epiphysialis) kemik grafilerinde görülebilir. Epifiz plağı, sadece uzun kemiklerde vardır.
Uzun ve kısa tip kemikler, primer ossifikasyon merkezinden gelişir. Calcaneus, sekonder ossifikasyon merkezinden gelişen tek kısa kemiktir.
Primer ossifikasyon merkezleri, fetal yaşamda ortaya çıkar ve yeni doğanda bütün primer ossifikasyon merkezleri vardır. Sekonder ossifikasyon merkezleri doğumdan sonra ortaya çıkar. Doğumdan önce, sadece femur’un distal ucu ile tibia’nın proksimal ucunda bulunur.
KLİNİK
Hipofiz ön lobunda sentezlenen büyüme hormonu (growth hormon, somatotropin, STH), özellikle epifiz kıkırdakları üzerinde etkili olarak büyümeyi sağlar. Bu hormonun puberte öncesi yetersizliği cüceliğe (dwarfism), fazlalığı ise devliğe (gigantism) neden olur. Yetişkinlerdeki fazlalığı orantısız büyümeye (acromegaly) neden olur.
D vitamini yetersizliği sonucu olan kalsiyum eksikliği; çocuklarda raşitizm (rikets)’e, yetişkinlerde ise yetersiz kalsifikasyon (yada mineralizasyon; osteopeni) sonucu osteomalazi’ye neden olur.
Raşitizm ve osteomalazi’nin en temel bulgusu osteoid fazlalığıdır.
D vitamini, kalsiyumun ince bağırsaktan emilimi için gereklidir. D vitamini eksikliği sonucu olan kalsiyum yetersizliği, kemiklerde büyümeyi etkiler. Ayrıca kemiklerde şekil bozukluğuna ve yumuşamaya neden olur.
Genellikle postmenapozal kadınlarda ve hareketsiz kişilerde görülen osteoporoz’da, rezorbsiyon artışı veya kemik yapımında azalma vardır, inorganik ve organik madde azalması sonucu kemik kitlesi azalır. Kemiklerin elastikiyeti azaldığı için kırılgan olur. Osteomalazi ile karıştırılmamalıdır. Osteomalazi’de kemik matriksi birimine düşen kalsiyum miktarı azalmıştır (mineralizasyon yetersizliği). Osteoporoz’da ise azalmış kemik yapımı yada artmış kemik rezorpsiyonu sonucu olan kemik kitlesi azalması vardır.