Vertebrada siyah nokta görünümü; stres kırığı (spondilolizis)

Genellikle çok hareketli olan bel bölgesinin alt omurlarındaki aşırı yüklenmeye bağlı oluşan “stres kırıklarıdır”. Bu kırıklara omurga stres kırığı (spondilolizis) denir. Bu bölgenin çok hareketli olması nedeniyle de oluşan omurga stres kırığı çoğu zaman iyileşmeyebilir

Spondilolistezi, bir omurun altında bulunan diğer bir omur üzerinden ileriye doğru kaymasıdır. Bu kaymayı mümkün kılan, normalde omurun ön ve arka bölümünü birleştiren ve pars artikularis diye adlandırılan kemik köprünün her iki taraflı olarak kırılmış olmasıdır. Bu durum ise spondilolizis olarak adlandırılır.

Spondilolistezis; bir vertebranın diğeri üzerinde öne veya arkaya (retrolistezis) kayması iken, spondilolizis; pars interartikülaris’in vertebra yer değiştirmeksizin tek veya çift taraflı kusurudur.

Spondilolizis ve Spondilolistezis;

Yunan dilinde spondylous- omur kemiği, -lysis çözülme,-olisthesis kayma ve -ptosis düşme anlamındadır. İlk Kilian 1854’de tanımlamışsa da, Belçikalı kadın doğumcu Harbiniaux doğumu geciktiren kemik çıkıntıya dikkat çektiğinden ona ithaf edilmiştir.

Spondilolistezis; bir vertebranın diğeri üzerinde öne veya arkaya (retrolistezis) kayması iken, spondilolizis; pars interartikülaris’in vertebra yer değiştirmeksizin tek veya çift taraflı kusurudur. Etyolojik ve anatomik özelliklere dayalı Wiltse-Newman-McNab sınıflaması 1976 yılında yapılmış ve günümüzde de halen kullanılmaktadır.

Diğer bir sınıflama da Marchetti ve Bartolozzi’nin bu sınıflamayı modifiye ederek yaptığı, tedavi ve prognozda rehber olan bir sınıflamadır. En yaygın klinik tanımlama yöntemi, Meyerding’in tanımladığı ve alt vertebranın yüzeyini %25’lik 4 dilime ayıran ve kaymayı buna göre derecelendiren yöntemdir.

Kayma miktarı, kayma açısı,lomber indeks, sakral inklinasyon, sagittal pelvik tilt indeks gibi araştırmaya yönelik bir takım ölçümler de vardır. Klinik risk faktörleri arasında, hastanın 9-15 yaşları arasında, kız çocuğu olması,bel ağrısı, postural deformite ve hamstring gerginliğine bağlı yürüyüş bozukluğunun olması vardır. Klinik belirtiler olarak bel ağrısı, kök basısı, bel hareket kısıtlılılığı, hamstring gerginliği, lumbosakral kifoz, aşırı lomber lordoz, torakal hipokifoz, basamak bulgusu ve nörolojik kayıp olabilir.

Görüntülemede ön-arka lumbosakral, ayakta yan lumbosakral, oblik lumbosakral, ayakta L5-S1 santralize fleksiyon-ekstansiyon yan grafileri,BT (30 derece kaudal açılı), MR ve teknesyumlu kemik sintigrafisi ve SPECT kullanılabilir. Ayırıcı tanıda disk hernisi, enfeksiyon, tümörler akla getirilmelidir. Günümüzdeki modern spinal cerrahi yöntemleri ve enstrümanlarına rağmen tedavisi çoğunlukla konservatifdir.

Çeşitli yayınlarda konservatif tedavisi başarısız olan ve cerrahi tedavi gerektirenlerin oranı %15ile %22 arasında bildirilmiştir. Bununla beraber iyi seçilmiş olgularda cerrahi tedavinin sonuçları yüz güldürücüdür.