Enteropatojenik E. Coli


İshalli hastalıklara neden olan E. coli tipleri

Enterotoksijen E. coli (ETEC) tipleri, enterotoksin üreterek hastalık yapar. Çeşitli toksinler vardır, bazıları bağırsak mukozasına zarar veren sitotoksik enterotoksinlerdir, bazıları bağırsak hücrelerinin su ve elektrolit salgılamalarına neden olan sitotonikenterotoksinlerdir. ETEC’den kaynaklanan diyare hastalığı, çok az veya hiç ateşin olmadığı, sulu ve kansız ishalin hızlı başlangıcı olarak karakterize edilir. Bunun yanı sıra karın ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma gibi semptomlarda eşlik eder. 24 ila 72 saat sonra bu semptomlar ortadan kalkar.

Enteroinvazif E. coli (EIEC) tipleri, doku hücrelerinin içine girip çoğalırlar. Bunun yol açtığı enflamasyon tepkisi doku hasarını artırır. Ateşle birlikte şiddetli mukozal ve kanlı ishal, karın krampları, gıda kaynaklı patojenler EIEC türlerinden kaynaklanan basilli dizanterinin klinik özellikleridir.

Enteropatojenik E. coli (EPEC) tipleri dokuya sıkıca bağlandıktan sonra bir enflamasyon reaksiyonu oluştururlar. Toksin salgılayarak değil, hücre içi sinyalizasyona etki ettikleri için ishale yol açtıkları düşünülmektedir. EPEC suşları, kötü hijyen koşullarında başta çocuklarda olmak üzere ishale neden olur.

Enterohemorajik E. coli (EHEC) Bu grupta olanlar Enteropatojenik özellikler taşımaya ilaveten Şiga toksinleri salgılar. Bu gruba ait olanların en ünlüsü E. coli O157:H7’nin yol açtığı hastalık hemorajik kolit olarak adlandırılır. İnsanların E. coli O157:H7’yi kontamine yiyecek, su, enfekte hayvanlar ve insanlarla doğrudan temas ile aldığı bilinmektedir. EHEC ateşsiz kanlı ishal ve karın ağrısıyla birlikte lökosit sayısının 10.000/microL’nin üzerinde olduğunda kendini gösterir. EHEC’nin kuluçka süresi 3 ila 4 gündür.

EnteroAggregatif E. coli (EAEC), karakteristik bir “yığılmış tuğla” modelinde epitel hücrelerine yapışmış bakteriler şeklinde görünür, ancak bunun dışında oldukça heterojendir. Bu gruba has bakterilerin salgıladığı toksinler mukozaya zarar verip kronik ishale yol açarlar.

Diffusely Adherent E. coli (DAEC), Özelleşmiş fimbiralar sayesinde seyrek bir şekilde epitele bağlanırlar ve hücre içi sinyal mekanizmasını etkinleştirirler. DAEC’nin konakçı hücre ile etkileşime girmesine, toksinleri salmasına ve konakçı hücrelerde sinyal olaylarını harekete geçirir. DAEC, konakçı hücrelere bağlanır ve yapışır. E. coli’ninheterojen bir patotipi olarak tanımlanır. DAEC, 1.5 ila 5 yaş arasındaki çocuklarda ishal, yetişkinlerde idrar yolu enfeksiyonu (İYE), gebelik komplikasyonları ile ilişkilidir. DAEC çocuklarda sulu ishale neden olur. “Yetişkinler, Crohn’s, çölyak ve inflamatuar bağırsak hastalıkları ve bazı kronik inflamatuar bağırsak hastalıklarında bulunan DAEC suşlarının asemptomatik taşıyıcılarıdır

E. colii nin 6 patojen türü vardır:

1)Enteropatojenik E. coli   (EPEC)

2)Enteroinvaziv    E. coli   (EIEC)

3)Enterotoksijenik E. coli   (ETEC)

4)Enterohemorajik E. coli   (EHEC)

5)Enteroaggregatif E. coli (EAEC) veya (EAggEC)

6)Diffuz adeziv E. coli       (DAEC)

EPEC

Yeni doğanlarda ve 2 yaşın altındaki çocuklarda diyareye neden olur. EPEC, özellikle sanitasyonun yeterli olmadığı gelişmekte olan ülkelerde epidemik öneme sahip olup, 1 yaşın altındaki çocuklarda görülen diyarenin yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır.

Hastalığın seyri 1-6 gün arasında değişmekte, bazı durumlarda 2 hafta sürmektedir. Akut sulu diyare, bulantı ve düşük dereceli ateş EPEC inf.larında görülen en yaygın semptomlardır.

Yetişkinlerde başlıca semptomlar

Sulu, mukozalı ancak kanlı olmayan diyaredir. Ayrıca kusma, ateş ve abdominal kramplar da gözlenir. Genel olarak EPEC inf.ları sıcak aylarında artış göstermektedir.

Bulaşma

Kontamine el, Kontamine bebek maması veya servis araçları ile fekal-oral yolla olmaktadır. MİD-çok düşük olduğu sanılmaktadır.

EPEC rezervuarını: semptomatik ve asemptomatik çocuklar ile anneler ve bebek mamasını hazırlayanların dahil olduğu asemptomatik yetişkinler oluşturmaktadır.

Hastaneler veya günlük bakım merkezleri inf.un yayılmasında rol oynar.

Epitel hücrelerin yüzeyinde lokalize aderenz (LA) ile karakterize yapılar oluşturmaktadır.

Bu özellik EPEC-aderenz faktör (EAF)-plazmidi ile ilişkilidir.

3-faz-modeline göre, bakteriler

1.fazda- bağırsak epitel hücre villilerine adere olmakta,

2.fazda-sıvı sekresyonu ile hücre yapısı ve mikrovililer zarar görürken,

3.fazda-bakterilerin hedef konak hücresine tutunması yoğunlaşmaktadır.