Erythema ab igne ‘ateşten kaynaklanan kızarıklık’ yada “sıcak su şişesi döküntüsü” olarak da bilinir ,uzun süre ısıya (kızılötesi radyasyon) bağlı bir cilt rahatsızlığıdır.
Cilde uzun süreli termal radyasyona maruz kalma,etkilenen bölgede eritem,hiperpigmentasyon, pullanma , telenjiektaziler, hafif kaşıntı ve yanma hissi ile karekterizedir.
Alt bacakların medial yönlerinde birleşim yerlerinde birkaç, dağınık, eritematöz makül içeren ağsı, geçmeli, hiperpigmente yamalar ile özgünleşir.
Farklı ısı kaynakları türleri bu duruma neden olabilir.
Kronik ağrıyı tedavi etmek için tekrar tekrar sıcak su şişeleri, ısıtma battaniyeleri veya ısı yastıkları uygulaması – örneğin, kronik sırt ağrısı.
Isıtmalı araba koltuklarına, ısıtıcılara veya şöminelere tekrar tekrar maruz kalma. Bir ısıtıcıya tekrar tekrar veya uzun süre maruz kalmak, yaşlı bireylerde bu durumun yaygın bir nedenidir.
Gümüşçüler ve kuyumcular (ısıya maruz kalan yüz), fırıncılar ve şeflerin (kollar, yüz) mesleki tehlikeleri
Diz üstü bilgisayarı uyluk üzerine dayamak (dizüstü bilgisayar kaynaklı eritema ab igne). 2012 tarihli bir incelemede Riahi ve Cohen, dizüstü bilgisayarın neden olduğu eritema ab igne’nin özelliklerini açıklıyor.
43 ile 47 °C arasındaki sıcaklıklar bu cilt durumuna neden olabilir; modern dizüstü bilgisayarlar bu aralıkta sıcaklık üretebilir. Gerçekten de, güçlü işlemcilere sahip dizüstü bilgisayarlar 50 °C’ye varan sıcaklıklara ulaşabilir ve yanıklara neden olabilir. Dizüstü bilgisayarı uylukların üzerine yerleştirmek, dizüstü bilgisayarın merkezi işlem birimi (CPU) ve grafik işlem birimi (GPU) dahil olmak üzere ısıtma elemanlarına doğrudan maruz kalmasına izin verebilir.
2012 yılına kadar, genellikle sol ön uyluğu etkileyen durumla en az 15 vaka bildirilmiştir.
Bu raporlarda, 15 hastanın 9’u (%60) kadındı ve ortalama tanı yaşı 25 idi.
Keşmir’de de kangri kanserine neden olan bir kanger kullanımı nedeniyle .
Kronik pankreatitte klasik bir bulgudur ve hipotiroidizm veya lenfödemli kişilerde de görülebilir.
Eritema ab igne’nin patogenezi bilinmemektedir. Termal radyasyona maruz kalmanın, daha sonra epidermal vasküler dilatasyona yol açan yüzeysel kan damarlarında hasara neden olabileceği öne sürülmüştür. Damarların genişlemesi, morfolojik olarak başlangıçta gözlenen eritem olarak ortaya çıkar.
Eritrosit ekstravazasyonu ve bunu takip eden hemosiderin birikimi klinik olarak hiperpigmentasyon olarak ortaya çıkar ve retiküler dağılımda meydana gelebilir. Etkilenen kan damarlarının dağılımının – ağırlıklı olarak yüzeysel deri altı pleksusta ( papiller dermiste bulunur ) – eritema ab igne deri lezyonlarının ağ benzeri paterniyle sonuçlandığı öne sürülmüştür
Isı kaynağı ile temasın kesilmesi, eritema ab igne’nin ilk tedavisidir. [5] Alan sadece hafif bir kızarıklıkla hafifçe etkilenmişse, durum birkaç ay sonra düzelebilir. Durum şiddetliyse ve cilt pigmentli ve atrofikse, o zaman çözülmesi olası değildir. Bu durumda skuamöz hücreli karsinom veya Merkel hücreli karsinom gibi bir nöroendokrin karsinom oluşma ihtimali vardır.
İyileşmeyen kalıcı bir yara veya döküntü içinde büyüyen bir yumru varsa, cilt kanseri olasılığını dışlamak için bir deri biyopsisi yapılmalıdır . Eritema ab igne lezyonlar kanser öncesi değişiklikler gösteriyorsa 5-florourasil kullanımıkrem önerildi.
Anormal derecede pigmentli cilt yıllarca kalabilir. Topikal tretinoin veya lazer tedavisi ile tedavi görünümü iyileştirebilir.
Eritema ab igne, bir zamanlar açık ateş veya elektrikli ısıtıcılara yakın duran veya oturan yaşlılarda yaygın olarak görülüyordu; ancak hem genç hem de yaşlı bireylerde eritema ab igne bildirilmiştir. Kadınlarda eritema ab igne insidansı erkeklerden daha yüksektir. Merkezi ısıtmanın yaygın olarak kullanılması genel eritema aigne insidansını azaltmış olsa da , ısıtma yastıkları , alan ısıtıcıları , sıcak su şişeleri ve elektronik cihazlar gibi diğer kaynaklardan gelen ısıya maruz kalan insanlarda hala bazen görülmektedir .
Eritema ab igne (EAİ) lokalize retiküler, hiperpigmente bir dermatosistir ve uzun süreli ve tekrarlayan ısı maruziyetine bağlı olarak oluşur. İlk defa 1990’ların başında Abraham Buschke tarafından tanımlanan bu durum sıklıkla bacaklarda görülür. Elektrik sobaları, sıcak tamponlar, sıcak su şişeleri, elektrikli battaniyeler ve dizüstü bilgisayarlar gibi çeşitli ısı kaynaklarının kullanılmasına bağlı olarak oluşabilir. Patogenezi bilinmemekle beraber, biyopsi örneklerinde dermal vaskuler pleksus hasarı, vazodilatasyon ve hemosiderin birikimi görülür. Tanıda hastanın klinik öyküsü, lezyonların görünümü ve yerleşimi dikkate alınmalıdır. EAİ’nin esas tedavisi ısı maruziyetinin kalıcı olarak uzaklaştırılmasıdır. Isı maruziyetine erken önlem alınırsa hastalığın prognozu iyidir. En önemli komplikasyonlar; atrofi, kalıcı hiperpigmentasyon ve skuamöz hücreli karsinomdur.
EAİ tekrarlayan ve uzun dönemli ısı kaynağı veya kızılötesi ışığa maruziyete bağlı olarak sıklıkla alt ekstremitelerde ortaya çıkan, retiküler tarzda hiperpigemantasyon, epidermal atrofi ve telenjiektazilere neden olan dermatolojik bir hastalıktır.İlk olarak Alman dermatolog Abraham Buschke tarafından 1900’lerin başında ısıya bağlı melanosis olarak tanımlanmıştır
Sıklıkla elektrik sobaları, ısıtmalı koltuklar, ısıtıcı pedler, sıcak su torbaları, araç içi ısıtıcılar, elektrikli battaniyeler ve son zamanlarda dizüstü bilgisayarlar gibi pek çok ısı kaynağının bu duruma yol açabildiği bildirilmiştir. Nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen ısı maruziyetinin süperfisyal kan damarlarında harabiyete yol açtığı, dilatasyon ve hemosiderin birikimleri nin retiküler dağılıma neden olduğu düşünülmektedir.
Deri biyopsisinde erken dönemde perivasküler infiltrasyon, epidermal atrofi, atipik keranositler ve hemosiderin birikimi gözlenirken, kronik dönemde elastin liflerinde artış saptanabilir. Genellikle nonspesifik histopatolojik bulgular saptandığından deri biyopsisi sıklıkla diğer tanıların dışlanması amacıyla kullanılır. Tanıda hastanın klinik öyküsü, lezyonların görünümü ve yerleşimi dikkate alınmalıdır. Ayırıcı tanıda poikiloderma, aktinik keratoz, livedo retikülaris ve vaskülitler yer almaktadır. EAİ’nin komplikasyonu olarak atrofi, kalıcı hiperpigmentasyon, skuamöz hücreli karsinom bulunur ve nadiren lezyon bölgesinde psöriazis, liken planus ve lupus gelişebilir.
Tedavide en önemli yaklaşım nedenin ortadan kaldırılmasıdır. Genellikle medikal tedavi gerekmemekle beraber kalıcı hiperpigmentasyonu önlemek için topikal tretinoin ve hidrokinon tedavisi ve epitelyal atipi için topikal 5-florourasil tedavisi önerilmektedir.
Karsinom gelişebileceğinden lezyonların takibi önemlidir. Lezyondan ülser gelişimi halinde malignitenin dışlanması amacıyla deri biyopsisi gereklidir.3 Korunma amacıyla hastalara ısıtma yastıklarının en fazla 15-20 dk kullanılması gerektiği ve 30 dk’yı geçmemesi gerektiği açıklanmalıdır.
Hastalığın prognozu açısından kızılötesi radyasyon veya ısı kaynağının erken dönemde uzaklaştırılması önerilir. Dermatolojik hastalıklar birinci basamak hekimlerinin günlük pratiklerinde sık karşılaştıkları sorunlardan biridir. Bu nedenle aile hekimliği disiplininde dermatolojik hastalıkların tanı ve tedavisi önemli bir yere sahiptir
Eritema ab igne uzun süreli ve tekrarlayan ısıya maruz kalınan vücut alanlarında, balık ağı görünümünde-retiküler, kızarılık ve pigmentasyon artışı-hiperpigmentasyon, deride peidermla incelme-atrofi ve kılcal damar artışı ile seyreden bir cilt hastalığıdır. Erken tanısı konularak neden elimine edildiğinde tedavi uygulamaksızın kendini sınırlayan hatta kendiliğinde gerileyip kaybolabilen bir hastalıktır.
Elektrik sobaları, sıcak kompres ve tamponlar, sıcak su şişeleri, fizik tedavide kullanılan ısı lambaları, fırınlar, elektrikli battaniyeler, ısıtmalı koltuklar, araç ısıtıcıları ve dizüstü bilgisayarlar gibi çeşitli ısı kaynaklarının kullanılmasına bağlı olarak oluşabileceği düşünülmekte. Isı kaynaklarından kızılötesi-infrared ışınım suçlanmakta. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte deride sık tekrarlayan ve uzun ısıya maruz kalınması deride yüzeysel kan kan damarlarında harabiyete yol açtığı, kanın deride birikiminin(hemosiderin) retiküler hiperpigmentasyona neden olduğu ileri sürülmektedir.
Hastaların ortak şikayetleri bu alanda yanma ve kaşıntıdır.
Isı kaynağına-infrared maruz kalma süresi 2 hafta ile aylar arasında değişebilmektedir. Burada asıl önemli olan maruz kalma yoğunluğu , sıklığı ve süresidir. Klinik olarak maruz kalma ile birlikte deride reriküler eritem-kızarılık gelişmektedir.
Klinik olak nadir görülen forumu “bullous eritema ab igne”dir. Bu klinik form sıklıkla diabet, normokrom normositer anemi, subklinik hipotiroid ve yee bozuklukları ile birlikte görülebilmektedir.
Ayırıcı tanıda; poikiloderma, aktinik keratoz, livedo retikülaris ve vaskülitler yer almaktadır.
Eritema ab igne deride incelme-atrofi ve kalıcı hiperpigmentasyon yapması ile önemlidir. Ancak belkide bu alanlarda bir cilt kanseri olan skuamöz hücreli karsinom gelişimi en önemli riskleri arasında yer almaktadır.
Tedavide en önemli yaklaşım nedenin ortadan kaldırılması yani ısı kaynaklarından uzak durulmalıdır.
Genellikle hiperpigmentasyon için ve derideki atrofi için topikal tedaviler kullanılmakta.
Hiperpigmentasyon yapan neden ortadan kaldırıldığında aylar-yıllar içeriisnde kendiliğinden kaybolmakta.
Karsinom gelişebilme riski nedeni ile lezyonların takibi son derece önemlidir. Özellikle hastalık alanında deride gelişebilecek ülser-doku kaybı ile birlite yara oluşumu gözlendiği anda mutlaka kanserin ön tanısı için deri biyopsisi gereklidir.
Eritema ab igne (EAI), tekrarlayıcı ya da uzun süreli ısıya maruz kalınması sonucu hasara uğramış yüzeyel kan damarlarının çevresinde hemosiderin birikmesi neticesinde cilt üzerinde oluşan kırmızımsı-kahverengi ağ şeklindeki hiperpigmentasyon ve eritemdir
EAI, “Eritema a colore veya ephelis ignalis” olarak da bilinir
Geçmişte EAI, Alman dermatolog Abraham Buscke tarfından ısıyla indüklenmiş melanozis anlamına gelen, “Hitze Melanozu” olarak ta adlandırılmaktaydı. EAI, eskiden sıklıkla ayaklarını elektrikli ısıtıcı kullanarak ısıtan yaşlı kişilerde alt ekstremitelerin ekstansör yüzeylerinde görülmekteyken, günümüzde ise gençlerde çıplak cilt üzerinde dizüstü bilgisayar kullanımı sonucu uyluk önyüzünde daha sıklıkla görülmektedir. Bu durum dizüstü bilgisayar kullanımının indüklediği EAI olarak adlandırılır.
EAI oluşumu için gerekli ısı aralığı 43–47 °C derecedir. Modern dizüstü bilgisayarlar bu aralıkta ısı oluşturmaktadır. EAI patogenezi tam bilinmemekle birlikte, başlıca tetikleyici mekanizma cildin uzun süreli ya da tekrarlayıcı nitelikte ısıya maruz kalması olarak kabul edilmektedir.
EAI, uzun süreli ve tekrarlayıcı olarak ısı ile karşılaşan vücudun herhangi bir bölgesindeki cilt üzerinde görülebilen kırmızımsı kahverengi retiküler tipte hiperpigmentasyon ve eritemdir. Sunduğum olguda EAI uyluk önyüzündeydi ve çıplak cilt üzerinde dizüstü bilgisayar kullanımına bağlı olarak oluşmuştu. Dizüstü bilgisayarın çıplak olan uyluk üzerinde tutulması, cihazın ısı üreten ünitesinin direkt olarak ciltle temas etmesine neden olmaktadır. Bu sebepten ötürü, EAI ve herhangi bir cilt dermatozundan (alerjik kontakt dermatit, friksiyon dermatiti vs.) korunabilmek için, dizüstü bilgisayarın cilt ile temasına engel olunmalıdır
EAI tanısı fizik muayene ve anamnez ile konabilir. Cilt biyopsisi, histopatolojik bulguları non-spesifik olması nedeniyle, EAI tanısını kesin olarak koymaktan çok vaskülitler gibi ayırıcı tanıları ekarte etmek için yardımcıdır. Olguya tanı koymak için cilt biyopsisi yapılmadı. Ayırıcı tanıda özellikle livedo retikülaris, kutis marmaratus, poikiloderma ve porto şarabı lekesi düşünülmesi önemlidir
Livedo retikülaris altta yatan kollajenozlar, poliarteritis nodosa, meningokoksemi, pankreatit, hiperparatiroidi, antifosfolipid sendromu, polisitemia vera gibi bazı sistemik hastalıklara ve arteriyel emboli, kolesterol kristal embolisi gibi oklüziv vasküler hastalıklara eşlik edebilir
Poikiloderma, mikozis fungoidesli ve dermatomiyozitli olgularda görülebillir. Livedo retikülaris ve poikilodermanın EAI’dan ayrılması, bu tip hastalarda altta yatan hastalığa yönelik doğru tanının erken konmasına ve spesifik tedavinin erken başlanmasına olanak sağlayacağından oldukça önemlidir. EAI’nin önlenmesinde ve erken tespit edildiğinde tedavisinde ısı kaynağının cilt ile temasının engellenmesi önemlidir. Dizüstü bilgisayar kullanıcılarına önerim bu cihazların cilt üzerine konularak değil de solid yüzeyler üzerine konularak kullanılmasıdır. EAI genellikle lokalize hafif eritem ile başlar. Eğer sebep olan ısı kaynağı uzaklaştırılmaz ise, cilt lezyonları retiküler, hiperpigmente, telenjiyektazik eriteme döner. EAI iyi tedavi edilirse prognozu çok iyi iken, yanlış tanı konduğunda ve non-efektif tedavi yapıldığında ise karsinomatöz oluşumlara dönüşebildiği rapor edilmiştir.
EAI’nın ülserasyonu ya da kronik likenifikasyonu malign potansiyele sahiptir. Skuamöz hücreli ve Merkel hücreli karsinoma sebep olabilir. EAI tanısı konar konmaz hemen tedavisine başlanmalıdır. Erken tanı konduğunda sıklıkla sebep olan ısı kaynağının cilt ile temasının engellenmesi kür için yeterlidir. Ek olarak tedavisinde, steroidli ya da steroidsiz topikal retinoidler, hidrokinonlu ve 5 floroürasilli kremler kullanılabililir . Sonuç olarak, dizüstü bilgisayarların uzun süreli ve çıplak olarak cilt üzerinde tutularak kullanılması, kullanıldığı bölge üzerinde EAI oluşumuna neden olabilir. Bu akılda tutulması gereken klinik bir durumdur.