Zona ve suçiçeği enfeksiyonlarından sorumlu olduğu bilinen Varicella Zoster Virüs (VZV) veya Human Herpes Virüs 3, Herpesviridae ailesinin bir üyesi olup tek konağı insandır. Duyarlı kişilerde primer enfeksiyon tablosu su çiçeğidir. VZV, primer enfeksiyondan sonra dorsal kök ganglionunda latent olarak kalır ve bazı bireylerde reaktivasyon gelişebilir. Reaktivasyon için risk faktörlerinin, “Human İmmunodeficiency Virus (HIV)” enfeksiyonu ve immünosüpresif ilaçların neden olduğu T hücresi aracılı immün yanıtında azalmaya neden herhangi bir durum varlığı veya immunkompetanlar kişilerde ise ileri yaşta olmak olduğu bildirilmiştir
Herpes zoster (zona) reaktivasyon sonucu gelişen, en sık torakal olmak üzere servikal, oftalmik ve lumbosakral dermatomları tutan veziküler döküntülerle karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır. VZV ile enfekte olmuş kişilerin yaklaşık %10- 20’sinde zona geliştiği bildirilmektedir
Herpes zoster gelişen hastaların %4 kadarı, bakteriyel süperenfeksiyon, göz tutulumu ve şiddetli uzun süreli ağrı gibi nedenlere bağlı olarak hastaneye yatırılarak tedavi edilmektedir
Zona, immunsüpresif bireyler ile 45 yaş üstündekilerde daha sık görülür. 75 yaş üstünde her yıl için görülme oranı 1/100 oranında artış gösterir
Tüm zona vakalarının %10-20’sini HZO vakaları oluşturur
Zona gelişimi için, Kafkas ırkı, kadın cinsiyet, fiziksel travma, DM, uyku bozukluğu, depresyon, stres, kilo kaybı, birinci derece akrabalarında zona varlığı ve daha önce zona geçirme öyküsü varlığı bildirilen risk faktörleridir
Kwok ve ark. (6) yaşlı romatoid artrit tanılı bir hastada HZO varlığını bildirmişlerdir. Ayrıca hiçbir altta yatan hastalık olmadan sadece ileri yaşta olmanın HZO gelişimi açısından risk faktörü olduğunu bildiren literatür bilgisi bulunmaktadır
Herpes Zoster Oftalmikus, beşinci kranial sinir olan trigeminal sinirde latent kalan VZV’nin aktivasyonu sonucu gelişir. HZO bu vakalarının %52-70’inde göz tutulumu da olur. Bu tutulum maxiller ve mandibular tutuluma göre 20 kat daha sık görülür. Beşinci kranial sinirin oftalmik dalı göz kapağı, kaş, alın derisi ve burun ucu derisini innerve eder. Bu oftalmik dal lakrimal, frontal ve nazosiliyer uç dallara ayrılır. Nazosiliyer dal burun ucunun derisi, kornea ve üvea gibi yapıları innerve eder. Bu nedenle burun kenarını tutan lezyonlar mevcutsa (Hutchinson belirtisi) korneal lezyonlar da tabloya eşlik ettiği bildirilmiştir
Zona için genellikle ilk belirti tutulan dermatomda ağrıdır ve su çiçeğine benzer veziküler döküntü görülür. Sağlıklı kişilerde primer dermatom dışında yayılım nadir görülür
Bu hastalarda tutulan bölgedeki kaşıntı, kızarıklık, ağrı, veziküler dışında ateş yüksekliği, halsizlik, başağrısı, fotofobi gibi sistemik semptomlar da görülebilir
İlk bulgu lezyonların çıkmasından önceki dönemde başlayan baş ağrısı olabilir. Literatürde bu dönemin 15 güne kadar uzayabileceğini bildiren yayınlar mevcuttur
Akpınar ve ark. Herpes Zoster Oftalmikus’un otomotik sefaljileri taklit edebileceğini bildiren iki olgu sunmuşlardır. Ayrıca cilt tutulumu olmadan sadece göz tutulumu ile bildirilen vakalar da mevcut olup bu durum zoster sine herpete olarak tanımlanır. Vakamızda da sadece trigeminal sinir trasesi boyunca veziküler cilt lezyonları, halsizlik ve başağrısı mevcuttu. Zonada sekonder bakteriyel enfeksiyon lezyonlarda kötüleşme olması durumunda düşünülmelidir. Sekonder bakteriyel enfeksiyonlarda etken çoğunlukla stafilokoklar veya streptokoklardır ve erken tanı konulmadığı durumlarda nadir de olsa bakteriyemiye neden olabilir Herpes Zoster Oftalmikus’un göz tutulumu varlığında konjonktivit, sklerit, keratit ve üveit gibi tablolar gelişebilir. En önemli komplikasyonu akut retinal nekroz olup körlüğün önemli nedenlerindendir
Herpes Zoster Oftalmikus tanısı primer olarak klinik bulgular ve öykü yeterli olup, laboratuvar doğrulamasına genelde gerek olmaz. Doğrulama gerektiğinde direkt floresan antikor (DFA) veya polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) tetkikleri kullanılabilir
Tedavisinde oral asiklovir, famsiklovir veya valasiklovir kullanılabilir. Tedaviye ilk 72 saat içerisinde başlanılmasının postherpetik nevraljiyi azalttığı bildirilmektedir
Özellikle 60 yaş üstündeki hastaların %40- 50’sinde postherpetik nevralji görülür
Herpes enfeksiyonlarında, oküler tutulum varsa akut retinal nekroz dışında intravenöz tedavi gerekmez. Ayrıca, yaşlı hastalar, santral sinir sistemi tutulumu olanlar, immunsuprese ve oral tedaviyi tolere edemeyenler hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidirler. İleri göz tutulumu varlığında intravitreal antiviral tedavi de verilebilir(16). Sunulan vakaya tolere edebildiğinden oral asiklovir tedavisi verilmiş ve tedavisi lezyonların başlamasından sonra 48 saatte başlamıştır. Hastanın tedavisinin 1 haftasında ağrı şikayeti gerilemiş ve hastada postherpetik nevralji gelişmemiştir. Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 2006 yılında, 60 yaşın üzerindeki hastalarda Zostavax aşısını (Merck, Kenilworth, NJ) onaylamıştır. Bu aşının etkinliği için yapılan randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, herpes zoster ve postherpetik nevraljinin görülme sıklığını sırasıyla% 61 ve% 66,5 oranında azalttığı gösterilmiştir (18). Ancak bu aşı ülkemizde henüz yaygın kullanıma girmemiştir. Ayrıca Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) varisella temasından sonraki 10 gün içerisinde yapılan immunoglobulin uygulamasının hastalık bulaşını engellediğini bildirmiştir
Herpes zosterde görülen Hutchinson belirtisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Periorbital tutulum
B) Burun ucunda ve çevresinde vezikül görülmesi*****
C) Göğüs yüzeyinin tutulumu
D) Antiviral tedaviye dirençli hastalık varlığı
E) Çocukta hastalık görülmesi
Herpes zoster enfeksiyonları, immunsupresif bireyler ile 45 yaş üstündekilerde daha sık görülür. Tüm Herpes zoster vakalarının %10-20’sini Herpes Zoster Oftalmikus vakaları oluşturur. Herpes Zoster Oftalmikus’un körlüğün önemli nedenlerinden biri olduğu bildirilmektedir.