Nörohipofizde bulunan ileri derecede dallanmış özel bir tip glial hücresi. Pituisit
Hipofizin arka lobunda bulunan ve delikli kılcallar ile miyelinsiz sinir telleri arasında ilişki kuran ve nörosekretinin kana verilmesinden sorumlu olan modifiye glial hücrelerdir.
Glial fibriler asidik protein , glial filamentler veya gliofibrillary asidik protein ( GFAP ) hücrelerdendir.
Pituisitomlar , pituisitlerden köken alan nadir tümörlerdir. Çok daha yaygın olan hipofiz adenomunun yanı sıra kraniofarenjiyom ve menenjiyomla karıştırılabilirler . Tümörün kitle etkisinden kaynaklanan semptomlar genellikle görme bozukluklarını ve daha az sıklıkla baş ağrılarını, hipopitüitarizmi, yorgunluğu ve libido azalmasını içerir.
Pitusit’in diğer adı, Gliocytus centralis’dir.
Pitusit hücresi ile ilgili patoloji, pituisitom olupi Hipofiz hücrelerinde oluşan oval çekirdekli malign tümör olarak da bilinir.
NÖROHİPOFİZ
Sinir liflerinden zengin kısımdır.
Hipotalamustaki nöronlar tarafından üretilen nörosekretler, aksonlar boyunca nörohipofize taşınırlar ve gerektiğinde salıverilmek üzere burada depolanırlar.
Bu bölümü, hipotalamus’dan gelen miyelinsiz sinir telleri ile modifiye gliya hücreleri (pituisit‘ler) şekillendirirler.
Bu oluşumlar arasında, bol miktarda delikli kılcal damarlar bulunur.
Nörohipofizi oluşturan parçalardan dar bir alanı kaplayan pars infundibularis (infundibulum) ile geniş olan pars proksimalis (pars posteriyor), hemen hemen aynı yapıyı gösterirler.
Miyelinsiz sinir telleri, hipotalamus’daki büyük hücreli nukleus’lardan (Nukleus supraoptikus ve Nukleus paraventrikularis’den) gelirler.
Bu nukleuslardaki nöronlardan salgılanan granüller (nörosekretorik granüller), nörofizin denilen taşıyıcı proteinlere bağlanırlar, söz konusu nöronların aksoplazmalarıyla (intraaksonal) nörohipofiz’deki delikli kılcalların yakınına kadar gelir (nörosekresyon olgusu).
Delikli kılcallar ile akson sonları arasında, uzantılı hücreler olan pituisit’ler bulunur.
Bunlar nörosekret ile dolu aksonları örterler ve özel bir biçimde delikli kılcallara bağlanırlar
Nörosekret, pituisit‘ler aracılığıyla kana verilir.
Nörosekret içerisinde oksitosin ve vazopressin hormonları vardır.
1-Oksitosin, uterus duvarındaki kaslar (doğumda) ile süt bezlerini oluşturan alveol epitellerinin çeperindeki kasların (miyoepitel hücrelerinin) kontraksiyonuna (süt salgılanmasında) neden olur.
2-Vazopressin (antidiuretik hormon-ADH) ise kan damarları duvarındaki kasların kasılmasını, özellikle de böbrekte tubulus distalis’lerden suyun geri emilimini (aldosteron ile birlikte) ve idrarın yoğunluk kazanmasını sağlar.